30 Eylül 2011 Cuma

Side Gezi Notlarım:)Tatilimizin İlk Günü

Selamlar yeniden,
Tatilden dönüldü,hatta tatil sonrası oluşan yerleşme hezeyanı bile sona erdi.
Peki tatilimiz nasıl geçti?Cevap:tek kelimeyle harika(:
Daha evvel de söylediğim gibi tatilimizin başlangıç noktası Side oldu.
Gitmeden önce internet üzerinden rezarvasyonlu gittiğimiz için bir sıkıntı yaşamadık.Kaldığımız otelleri;odamıza çıkıp dinlenmeye geçtiğimizde,internet üzerinden ayarlıyor,gideceğimiz yeri ise navigasyona bırakıyorduk ve biz sadece keyfini çıkarıyorduk.
Yola çıkıp,nerde akşam orda sabah misali gezginlik yapacak arkadaşlara ve "ben tatilimde bol bol gezmek istiyorum" diyenlere muhakkak navigasyon cihazı almalarını öneriyorum.Aksi taktirde yön belirten levhalardan pek nasiplenemeyen yollarda bir hayli canınız sıkılacak ve birçok kez emin olun bilmediğiniz yollarda dönüp dolaşacaksınız.Bu nedenle;sizlere ilk tavsiyem güncellemesini hızlı yapabilen bir navigasyona sahip olmanızdır.Biz tatile çıkarken son anda karar verip, Konya sokaklarında yolları aşındırıp sabahın 9'unda Vatan Computer kapısında açılmasını bekleyip,alıp,öyle yollara koyulduk.Piranha'nın bir modelini aldık.HD görüntüye,Başarsoft ve i-GO yazılımlarına sahip,2000 km lik gezimizde bizi hiç yanıltmadı.Ve iyiki de almışız dedik,tavsiye edebiliriz.

Bu arada Konya'yı da gezme fırsatı buldum.Belki ilerde resim eklerim Konya'ya dair.Eskişehir'i Konya'ya tercih ederim dediğimde "Konya'nın tarihe şahitlik etmiş olması yeter" der eşim.Bu nedenle ben de saygı duyuyor lakin görsellik açısından biraz eksik bulduğumu da eklemek istiyorum:/...


Evet gelelim Side maceramıza...
Side'de bir gece geçirdik ancak doyamadık.Antik gezimiz Müze Kartla birlikte harika bir hal aldı.Müze kartı tavsiye ediyorum tarihi gezileri ve müzeleri seven arkadaşlara heryere rahatlıkla girebiliyorsunuz.Biz Kapadokya gezimizde de edinmiştik.Turizm bakanlığının yerli turist için yapmış olduğu bu "tek" ayrıcalıktan faydalanın diyorum çünkü turistik yerlerde fazlasıyla paranız harcanıyor.


Side'ye girer girmez büyülendim itiraf ediyorum..
Sıcaklık hariç Side tek kelimeyle harika.
Tarihi yerlerin dokusunda kendinizi kaybedeceksiniz inanın bana.Sonra,minik minik tek katlı yerleşkeler,oteller,dükkanlar,dar sokaklar inanılmaz şirin.Hoş sanırım restore edilip yeni bir yüz kazandırılmaya çalışılacakmış Side'ye,esnaf bu konuda pek dertli.
Kimi yıllarca sürdürdüğü işletmesini devam ettirememekten dertli,kimi işletmesinin alışılagelmiş şirin havasının yüzünün değişecek olmasından.
Bu arada bu şirin beldenin insanları sıcacık ve çok içten.Yapılacak değişikliğin nedeni dar yolların,sokakların  genişletilmesi  ve derme çatma görüntüsünden uzaklaşıp,tüm tarihi evlerin restore edilerek daha düzgün bir görüntüye kavuşturmak istenmesi sanırım.
Bence bu hali çok çok şirin ,bu nedenle yolunuz düşmese bile,düşürmeye çalışın ve bu şirin beldeyi muhakkak görün derim.
Yalnız Side'ye gitmeden önce muhakkak rezervasyon yaptırın.Çünkü ilk sorulan soru "Rezervasyonunuz var mı?" oluyor,benden söylemesi.

Side'de boş otel bulmak güç olabilir çünkü tam bir turist cenneti. 
Aşırı sıcağa rağmen Antik Kenti görmek ve Side'yi yaşamak isteyen onlarca yerli yabancı turisti Side'nin hemen heryerinde görüyorsunuz.


Side'nin en önemli yapısı konumunda olan 15.000 izleyici alabilen Antik Tiyatroyu gezerek başlayabilirsiniz Antik Kentteki yolculuğunuza. 
Roma eseri olan tiyatronun bölgedeki diğer antik tiyatrolardan farkı, oturma yerlerinin eğimli bir arazi üzerine kurulmamış olmasıymış. 
Tiyatro iki katlı ve 20 m. yükseklikte kemerli bir yapı üzerine oturtulmuş olup orkestra ve sahne kısımları yıkıntı halinde.Sonra Vespasianus Anıtı,Şehir surları,Sütunlu Cadde,Antik Hastane ve daha birçok gezilecek tarihi yerleri görebilirsiniz.Side" adı Anadolu dilinde "Nar" anlamına gelmektedir ki Side gerçek bir nar cenneti.

 Turistlerin en çok resim çekip,çektirdikleri yerlerden biridir Vespasianus Anıtı.
Öyle zannediyorum ki ortada bulunması gereken heykel,müzede koruma altına alınarak sergilenmekte.
 Çarşısı çok renkli,lakin inanılmaz pahalı.
Abajurlar,biblolar,takılar,kıyafetler ve en çok da değişik değişik baharatlarla dolu olan bir çarşısı var.mesela karabiberin bir çok rengine,kırmızı tatlı karabiber,yada beyaz renkte karabiberi,çok rahat bulabilirsiniz envai çeşit baharatların olduğu minik aktarlarda...


Deniz kenarındaki yatları yada tur gemilerini izleyebilir hatta sevdiceğinizle gün batımına şahit olabilirsiniz.Gün batımının en güzel görüldüğü yerelerden biri olarak nitelendirilir side antik kenti.
Biz bu güzel manzaranın ardından yemek yiyip,otele tekrar dönüp,içeceklerimiz eşliğinde bir sonraki gün için otel rezarvasyonlarına  baktık.
Ardından müziği,tantanası,eğlencesi hiç eksik olmayan side sokaklarında,bir de ilerleyen saatlerde dolaşmayı tercih ettik.
Boş bir işletme bulamazsınız.Hemen heryerde müzik eğlence hat safhada.Hele bizim kaldığımız otelin karşısında sanki düğün varmış gibi sabaha kadar eğlence havaları çaldı durdu.Rahatsız olmuyorsunuz nedense,hoş bir atmosferi var Sidenin.



Eylül ayında bile inanılmaz bir sıcağa sahip Side'ye eylül ayından evvel gitmemenizi öneririm.Yaz aylarında 40 dereceyi geçtiği söylenen bu şirin yerde biz Eylül ayında bunaldık inanın bana.


Restoran ve yeme-içme kısmına ise hiç mi hiç değinmeyelim isterseniz.İnanılmaz pahalı bir yer Side.
Düşünün testi kebabı 76 tl.iskender 26 tl.ve bunlar dört senedir zam konulmayan fiyatlarmış.
Türk müşterinin talebi azmış,turistler ise fiyat bile sormuyorlarmış diyor ayaküstü konuştuğumuz çarşı esnafı.Hatta yerli turisti içeriye buyur ettiklerinde tepki bile alıyorlarmış.Aslında bunun nedenini fiyatlara baktığımızda anlamak çok da zor olmasa gerek.
Yani öyle her keseden insana hitap eden bir yer değil Side.Hatta Burgerking yada Mcdonalds falan bulmak namümkün bir durum.Ama dilerseniz Manavgatın merkezinde birşeyler yiyip Side'ye geri dönerbilirsiniz :)

Ama Side deki Uğur restourantı tavsiye edebilirim.Uğurlu Restourant da olabilir tam çıkaramadım şimdi.En azından lezzete daha uygun fiyatlara ulaşabilirsiniz.


Apollon Tapınağı Side'nin simgesi konumunu taşıyor.Bu nedenle Side'ye giderseniz burada resim çektirmeden ve yine Apollon Tapınağının simgeleyen minik hediyelik eşyalar edinmeden dönmeyin derim.

Kaldığımız otelin merdivenlerinden Apollan tapınağını ve denizi izleyebilme imkanımız vardı.Minik fakat inanılmaz tatlı bir de bahçemiz vardı.Dileyenlere Şato Oteli tavsiye edebilirim.Sıcak samimi ortamı,şirin mi şirin bahçesi ile inanılmaz dinlendirici bir ortamı var.Üstelik merkezde:)



Side’deki antik kalıntılar, sıcak bir iklim, kum,plajlar, şahane alışveriş dükkanları ve modern konaklama tesisleri şehrin çekiciliğini artırmakta.Bu arada side antik  kentine geldiğinizde denize sıfır antik liman caddesinde,deniz manzaralı resturantlarda balık yemeden gitmeyin derim.Tarihin muhteşem dokusu, denize bakan muhteşem manzarasıyla bütünleşiyor. 

İşte Mintiden şimdilik bu kadar.
Sevgiyle kalın...

3 yorum:

lengineer dedi ki...

Gitmesek de, görmesek de o köy bizim köyümüzdür...
Paylaşım için teşekkürler
Sayfamda mimlisiniz...

gelibolu17 dedi ki...

Mintim,hoşgelmişsin,ne güzel resimlerle gelmişsin...sevgiler,selamlar olsun :) öpüyorum...

TÜLİN-sihirli tatlar dedi ki...

Toprağımmm,ne guzel fotoğraflar çekmişssin.ne guzel yerlerde de gezmişssin:)oralarda olmak vardı şimdi.Sevgiler canım

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...