26 Haziran 2011 Pazar

Arnavut Ciğeri

Malzemeler;
500 gram dana ciğeri
Yarım su bardağı un,
Yarım çay kaşığı karbonat,
1 tatlı kaşığı kırmızı biber,
1 tatlı kaşığı tuz,
Kızartmak için; sıvı yağ.

Yapılışı;
1-Ciğeri yıkadıktan sonra dışında ki zarı soyup sinirlerini temizleyiniz.Arzu ettiğiniz büyüklükte doğrayıp,un- karbonat ve kırmızı bibere bulayarak harmanlayıp, fazla unu eleyerek alınız.
2-Yağı kızdırıp, ciğeri küçük gruplar halinde fazla ununu silkeleyerek,tavaya alınız.Biraz bol yağda kevgirle karıştırarak kızartınız ve havlu kağıt serili tabağa aldıktan sonra sıcakken üzerine tuz serpiniz.
3-Tüm ciğerleri bu şekilde kızartınız.Arzu ettiğiniz bir servis tabağına alarak yanına patates kızartması,piyazlık doğranmış kurusoğan,pirinç pilavı ve yeşilliklerle servis yapabilirsiniz.


 ***Ciğerin zarını soyduktan sonra suya sokmayınız.Pişmeden evvel tuz atmanız ciğerin sertleşmesine neden olacaktır.Ben çoğu zaman kızarttığım küp doğranmış patatesle servis yaparım lakin bu defa değiişiklik olsun istedim.Sunum tercihini herzamanki gibi size bırakıyorum.Ciğeri yıkadıktan sonra bir süre suyunun süzülmesi için beklemeyi ihmal etmeyiniz.
AFİYET OLSUN...

25 Haziran 2011 Cumartesi

Bebeğim 19 aylık...

Sıcak ve pırıl pırıl bir Ankara sabahından herkese sevgi ve selamlar,
Bebeğim bugün daha iyi lakin genel olarak bakacak olursak tatsız:( Yemek yemek istemiyor.Yediklerini seçer oldu.Bu hastalık çok huy değiştirdi bebeğimde çoook:))
Kıyamam anneciğime,hiç dayanamam.Arkasında dolaşır oldum inanın ki.
Benim bebeğim öğünlerini bilen,yeme sıkıntısı olmayan bir bebekti.Lakin hastalıkla birlikte tüm iştahı gitti diyebilirim.Prof.dr Sacit Günbey'e götürdük,Fatik Üniv.Hastanesinde bir asistana ve kendi aile hekimimiz sevgili Emine Efendioğlu'na götürdük.Tahliller yapıldı,herşey tertemiz.Bir sorun yok gibi görünüyor lakin bebeğim yaklaşık 15 gündür tekrarlayan bulantı ve inatçı olmayan bir ishalle mücadele ediyor.Çok iştahsız ve çok halsiz.Bugün biraz daha iyi çok şükür.19 aydır gördüğümüz en büyük sıkıntı,Allahım daha beterlerinden sakınsın saklasın inşallah.Yavrumu ve tüm yavruları...

Gelelim 19 ay Gelişimine:)

****Kilosunu hiç  söylemek istemiyorum bile.Malesef hala 10 kg benim kuzum.Hiç kilo almıyor,ÇÜNKÜ BİŞEY YEMİYOR:((.Düşündükçe kafayı yememek için zor duruyorum.2 gündür hazırladığım köfteden yedi sadece.Hoşuna gitti sanırım ki beğendi kuzum.Ben de fırsat bu fırsat yemediği şeyleri kattım köftesine.Kıyma,soğan,sarımsak,irmik,zerdeçal,zencefil,kaşar peyniri
maydonoz,kekik,ıslatılmış ekmek içini karıştırıp çok az salçayla renk katıp köfte şekli verdikten sonra teflonda pişirdim.İnanılmaz hoşuna gitti.Anneciği yine hazırlayacak şimdi.Mutfakta kıyma hazır bile,beni bekliyor köfte olmak üzere:))
En çok hoşuma giden ise peynir yeme özürlüsü sevgili oğluma köftenin içine kaşar ekleyerek yediriyor oluşum:))

****18 ay aşılarımızı haziranın 2sinde tamamladık.Daha evvelinden su çiçeği aşımızı da yaptırdık.Boyumuz 81 cm.kafa çevresi normal.Gelişimi ayına göre normal aslında lakin yaşıtlarındaki iriliği görünce içim gidiyor benim minyon bebeğime:)Anne olarak üzülüyorum haliyle.Neyse sağlığı iyi olsun başka bişey istemiyorum.

****Sosyal gelişimi çok güzel.Paylaşımı,oyunlara katılımı,çevresindeki insanlarla iletişimi,kendini anlatabilmesi,isteklerini dile getirebilmesi çok çok iyi maşallah...

****Merdivenleri tek başına çıkabiliyor lakin henüz inme konusunda iyi değiliz.Çatalıyla istediği herşeyi yiyebiliyor ve çatalını çok güzel kullanabiliyor.Kaşıkla çok sıvı şeyleri ağzına taşıyamıyor olsa bile,pilav gibi yiyecekleri ağzına götürme çabası taktire değer.Kitaplarda gördüğü nesneleri çevresinde görüp isimlerini söylerek teyit etmesi çok güzel.Bulut,güneş,ay,yıldız,uçak,araba,vs..vs...

****Motorlu taşıtların çoğunun isimlerini görüp sorulduğunda kitaptan gösterebiliyor.Dışarda da bisiklet,motorsiklet yada uçak,araba,kamyon gördüğünde isimleriyle adlandırabiliyor.Gemi,tren,ambulans,polis arabası,kepçe vs. sorduğumuzda hangisini ne olduğunu çok iyi biliyor.Ambulansı gördüğünde sesini taklit ediyor.Meyve ve sebzelerin birçoğunu tanıyor.Hayvanlarla arası oldukça iyi.Maymun,arı,kuş,kedi köpek,tavşan,kelebek,inek,horoz gibi hayvanların taklitlerini yapıp isimlerini telaffuz edebiliyor.

****Böceklere böcik diyor:)))kelebeği ke-le-bek diye hecelendirdiğimiz de o da el-bi-lek diye heceliyor.Biliyor musun?diye sorduğumuzda "bilyo" diye mükemmmel ağız-dudak-kaş-göz ve kafa kordinasyonuyla cevap veriyor.Seviyormusun? sorumuza da yine aynı "sevyo" diye kafasını sallıyor.Aradığı bir nesneyi bulduğunda inanılmaz tatlı bir sesle "buuudu" diye bulduğunu söylüyor.Suyu(hu) sütü(hüt) sodayı(hoda) pilavı,(piyav)yumurtayı(otto) isimleriyle isteyip,geri kalan herşeyi mama diye istiyor.
****Fındık(ındı),leblebi(elbebi)yi çok seviyor ve isimleriyle istiyor.

****Sanırım miniğimin kelimelerini saymakta zorlanıyorum artık.Ve yazı uzayıp gidiyor.Maşallah diyorum oğlumun dil gelişimi çok güzel.Tüm vücut uzuvlarını gösterebiliyor, isimlerini telaffuz edebiliyor.Buruna (munnu)diyor.Kıyafetlerin nerelere giydirileceğini biliyor.İstediğimiz objeyi bulup getirebiliyor.Akrabalık isimlerini,çizgifilm karekterlerini isimlerini,çevresindeki nesnelerin isimlerini KOLAYLIKLA SÖYLEYEBİLİYOR

.

****Rakamlardan 1-2-3 ü gördüğünde tanıyor ve söyleyebiliyor."sayı say bebeğim"dediğimizde bi,iti,uc,atı,edi diye sayıyor.inanılmaz tatlı mimiklerle:)))

Bu sabah kaltısında;1 su bardağı ballı süt içti.peynir özürlü bebeğime bol taze peynir,yumurta,maydonoz ve minik doğranmış biberden oluşan krep yapmıştım ki tamamını afiyetle yedi çok şükür.akabinde yarım çay bardağı kadar da pekmezle tatlandırılmış bitki çayını içti.ve şuanda uyuyor.
meyve yemeyen oğluma meyve yedirmenin bir yöntemini de buldum:)
3 adet bebe bisküvisi,şeftali,kiraz ve çilek rendesi ile eziyorum.1 tatlı kaşığı balla tatlandırıp yediriyorum.şimdilik severek yiyor.bakalım sonuna:)))

****Oyuncaklarla arası pek iyi değil bu günlerde.Arabalarıyla top ve balonlarıuyla oynuyor.Kitaplarını yırtmayı öğrendi,habire yırttıp duruyor 18 aydır sapasağlam duran canım kitapları.Yazı tahtasına ilgisi büyük.Acemice çizdiğimiz şekilleri isimlendirip duruyor.Çizgifilmlerden Peppe'ye bayılıyor.
aklıma gelenler şimdilik bunlar.Bebeğim uyandı şimdi onunla vakit geçirmek istiyorum.
sevgiler sizlere...
İyi bakın kendinize 
ve 
sevdiklerinizle olmanın tadını çıkarın lütfen,olur mu:))
mintiden sevgiler

23 Haziran 2011 Perşembe

Dana Eti Kavurma


Selamlar herkese,
Sağlık ve sıhhatle dolu günler diliyorum tatsız rahatsızlıklarla boğuştuğumuz şu günlerde.Sanırım;bebeğimin hala rahatsız olduğunu tahmin edebildiniz.yaklaşık 15-20 gündür bebeğimin tadı tuzu yok desem yeridir.iştahsız,huzursuz,rahatsız...Kıyamam bünyesi zayıfladı yavrucuğumun.Hiç yapmadığımız bir şeyi yapıp bir lokma yesin diye peşinde dolaşıyoruz.Başını omuzumdan kaldıramıyor küçük kuzucuğum:(
İşten de 3 günlük izin aldım bu nedenle.Bebeğimin yakınında olmak istedim.Yarın da kolundaki anlamlandıramadığımız minik bir kabartıdan dolayı çocuk cildiye doktoruna götüreceğiz. Bakalım hayırlısı inşallah,Allahım daha kötü hastalıklardan korusun kuzumu ve tüm kuzucukları..

Bebeğim şu sıralarda uyuyor o,uyurken ben de size  bir tarif vereyim istedim.Afiyet olsun...

Malzemeler:

1 kilo dana eti
1 baş kuru soğan
2 yemek kaşığı zeytinyağı
Tuz

Yapılışı:
1-Etlerinizi kuşbaşı şeklinde sinirlerini tamamen temizlettikten sonra doğrayınız.

2-Geniş bir çelik tencereye sıvıyağ koyup,kızdırınız,etler suyunu salana kadar orta ateşte pişiriniz ve içine kabuğu soyulmuş bütün soğan ekleyiniz.

3-Etler yumuşayana kadar kısık ateşte (yaklaşık 1 saat) ara sıra karıştırarak pişiriniz,ocaktan almadan 10dk. önce tuz katınız ve sıcak servis yapınız.

mintiden sevgiler

19 Haziran 2011 Pazar

Vişne Kremalı Kakaolu Kek...

Selamlar herkese,
Herkese güzel bir pazar diliyorum,
Hızlı geçen bir haftasonu tatilinin son demlerindeyim.Bebeğim bu hafta sonu nedendir bilinmez rahatsızdı.Bulantı,ateş,ishal ve en önemlisi alerji tarzında döküntülerle mücadele edip durdu yavrucağım.Götürdüğümüz  çocuk profösörü,eşimin işyeri arkadaşının babası olunca;hem içimiz daha rahat oldu,hem de kolayca sonuca ulaşabildik çok şükür.Viral bir enfeksiyonmuş ve kendiliğinden geçmesini bekleyeceğiz,ilaç kullanmanın manası olmuyor pek,viral durumlarda.Tahlil sonuçlarını salıya internet üzerinden öğreneceğiz,şimdilik döküntüler sona erdi ama hala bebeğimin tadı tuzu yok.Eh!taktir edersiniz ki anne mintinin de tadı tuzu malesef yok.Bebeğim hiç hasta olmasa keşke.Hiç hastalanmadan büyüyüverse.Biliyorum bu imkansız bir durum ama işte anne yüreğim bunu diliyor Yaradandan.
Kıyamam,halsiz olduğunda daha bi düşkün oluyor bana.Hep nefesimi hissetmek,hep en yakınımda durmak istiyor.Allah tüm yavrucuklara şifalar versin diyorum.


Vişneli lezzetleri pek sevmememe rağmen bu keki beğenerek yemiştim.Yemiştim diyorum çünkü bir hayli oldu kendisiyle hemhal olalı:))
Yayınlamak bu güne kısmetmiş.Bebeğim uyurken,sevdiceğim bozulan uzaktan kumandalı arbamızın motorunu tamir etmekle meşgulken:)-ki elinden bu ince işler kesinlikle kurtulamaz.Maşallah diyeyim sevdiğime.Elektro-motor konusunda azıcık malzemeyle bile iyi işler çıkarıyor.O,bu işlerle meşgulken;ben de biraz kafamı dağıtmak üzere en mutlu olduğum yerlerden birine,mutfağıma geldim.Eh!gelmişken de sizlere bir tarif sunayım istedim...
Umarım beğenirsiniz.Şimdiden afiyet olsun...

Malzemeler
  • 3 Adet Yumurta
  • 1 Su Bardağı Şeker
  • 1 Su Bardağı Sıvı Yağ
  • 1 Su Bardağı Süt
  • 2,5 Su Bardağı Un
  • 2 Yemek Kaşığı Kakao
  • 1 Paket Kabartma Tozu
  • 1 Paket Vanilya
  • Taze vişne
Ara Kreması:
  • 8-10 adet çekirdeği çıkarılmış vişne
  • 2 su bardağı su
  • 1 yemek kaşığı(tepeleme) mısır nişastası
  • 2-3 yemek kaşığı şeker(opsiyonel)
  • 1 adet vanilya
Üzeri İçin:
  • vişne reçeli
  • 1 paket krem şanti
  • 1 çay bardağı süt
Yapılışı
1-Oda sıcaklığındaki yumurtaları ve şekeri, krema kıvamına gelinceye kadar çırpın.Süt ve yağıda ekleyip biraz daha çırpın.

2-Karışımın üzerine, un, kakao,vanilya ve kabartma tozunu eleyin.En son 10-12 adet vişnenin çekirdeğini çıkarıp ikiye bölerek hamura ekleyin.Biraz daha karıştırın.Dikdörtgen bir tepsinin, tabanına yağlı kağıt serin ve karışımı tepsiye dökün.

3-180 derece ısıtılmış fırında, 20-25 dk. batırdığınız kürdan temiz çıkıncaya kadar fırın kapağını hiç açmadan pişirin.Pişen keki soğumaya bırakın.Soğuyunca uzun bir bıçak yada bir ip yardımıyla keki ikiye bölün.

4-Bir tencereye çekirdeğini çıkardığınız vişneleri,suyu,nişasta ve şekeri ilave ederek iyice karıştırınız.ve ocağa alınız.Kaynayıpta kıvam kazanıncaya dek pişiriniz ve ocaktan indirdikten sonra vanilyayı ekleyerek kekin üzerine gezdirip kaşık yardımıyla düzeltiniz.

5-Diğer keki üzerine kapatınız.Krem şantiyi üzerindeki tarife göre hazırlayarak kekin üzerine sürünüz.Dolapta bir saat bekledikten sonra dilimleyiniz.Servis yapacağınız vakit her dilimin üzerine bir adet vişne düşecek şekilde vişne reçelinden dökerek servis yapınız.Dilerseniz çok az bir su yardımıyla vişne reçeline kıvam kazanırabilirsiniz.




mintiden sevgiler

15 Haziran 2011 Çarşamba

Tavuk Fajita

 
Selamlar herkese,
Bugün enerjim inanılmaz düşük,fazla birşey yazarak sizleri de bu kasvetli enerjinin içine çekmek istemiyorum.Herhangi bir neden yok aslında.Mutluyum huzurluyum,herhangi bir sıkıntım yok,bebeğim mışıl mışıl uyuyor lakin ben çok yorgun hissediyorum beynimi.Belki nöbetten çıktığım için böyledir,bilemiyorum.Dinlendim de aslında.Hani kapalı  yağmurlu bir havada nasıl olur insanın içi,işte öyle!nedendir bilmiyorum.Neyse hayra yoralım biz ve lafı fazla uzatmadan güzel bir Meksika lezzetiyle başbaşa bırakayım sizi.
Evde de olur mu demeyin:)
Deneyin ve görün...
Malzeme Listesi:
3 adet tavuk göğüs eti
3 adet kırmızı biber
5-6 adet yeşil biber
1 adet soğan
4-5 yemek kaşığı sıvı yağ
2 çay kaşığı pul biber
1 tutam karabiber
1 tatlı kaşığı fajita baharatı ,tuz
2 diş sarımsak
1 tatlı kaşığı yoğurt 
1 tatlı kaşığı kekik
1 çay kaşığı köri
1-2 damla limon suyu
Hazırlanması:
1-Tavuk etlerinin julyen doğranabilmesi için dondurucu da hafif dondurun.Ben fajitas yapacağım zaman genelde dondurucumdaki tavuk göğsünü çıkarıp,hafif çözülmesini bekledikten sonra kullanıyorum.Doğraması inanılmaz kolay ve istediğiniz şekilde oluyor.Uzun şeritler halinde doğrayınız.

2-Tavuk etlerini 2 yemek kaşığı sıvıyağ,baharatlar,limon suyu,yoğurt,doğayıp rendelediğiniz soğanın suyu ve ezilmiş sarımsakla birlikte iyice harmanladıktan sonra en az 1 saat bekletiniz.Vaktiniz varsa steç film sararak dolapta birkaç saat bekletmeniz lezzeti açısından daha iyi olacaktır.

3- Teflon bir tavaya 2-3 yemek kaşığı sıvıyağ koyduktan sonra marine ettiğiniz tavuk etlerini sosuyla birlikte tavaya alınız.Hafif suyunu çekmeye yakın yıkayıp yine uzun şeritler halinde(jülyen)doğradığınız kırmızı ve yeşil biberi ilave ederek yüksek ateşte tavayı sürekli sallayarak soteleyiniz.Kşaık kulanarak karıştırmanızı tavsiye etmiyorum.Elinizden geldiğince tavanın içindekileri sallayarak altüst etmeye çalışınız.Pişmeye yakın yine karabiber,kekik ve kavaklıderenin acısosudan 1 yemek kaşığı kaar ilave ederek pişiriniz.
AFİYET OLSUN...
fajitayı tortillayla sunum yapmak gerekir.ama tortilla bulamazsanız onun tadına yakın lavaş ekmeğiyle de servis yapabilirsiniz.Sourcream yada salsa sosla birliikte servis yapılması sunumu güzelleştirebilir,lakin bence tadında değişiklik oluşturmuuyor.Ben sossuz tercih ediyorum şahsen:)Yine servisi zenginleştirmek adına dilerseniz rendelenmiş peynir de kullanabilirsiniz.ben mayonez ve yoğurtla yaptığım bir sosla sunmayı tercih ettim.Tercih sizin...
mintiden sevgiler

12 Haziran 2011 Pazar

Haşlama Et


Güzel bir pazar diliyorum herkese,
Yağmurlu havadan mıdır?Haftasonu rehavetinden midir,bebeğimle vaktin hızlı geçmesinden midir bilinmez henüz oy kullanmaya çıkmadık dışarı.Malum eğer ebeveynseniz önceliğiniz miniğiniz oluyor.Bu nedenle oy verme işimizi bebeğimiz uyandıktan sonra gerçekleştireceğiz ki akabinde LC'ye gitmek ve biraz Altınparkta turlamak var planlarımız arasında.

Ben fırsat bulmuşken size bebeğimle beraber bayılarak yediğimiz bir lezzetten bahsetmek istiyorum.Biliyorum haşlama et birçok kişi tarafından sevilmez.Örneğin eşim kokusuna bile tahammül edemez.Ama ben bayılıyorum.Hele yanında bir de anneannemin bulgur pilavından varsa
 hımmm!değmeyin keyfime...
Şimdi bayram değil,seyran değil nerden çıktı bu haşlama demeyin;bu,kurban bayramından kalan bir lezzet zaten.Aslında bebeğim için arada yine kemikli et haşlıyorum tabi ama bunu soruyorsanız Kurban bayramının 2.günüden kalma bir tarif...
Nasip bu güneymiş...
Nasıl yapıldığını bilmeyen yok,lakin bir de benden dinleyin istedim:)


malzemeler:
1,5 kg kemikli et
2 baş kuru soğan
1,5 tatlı kaşığı tuz
1,5  litre soğuk su
hazırlanması:
1-Eti kasabınıza parçalatıp haşlamalık olarak hazırlatınız.Etleri soğuk suyla yıkayıp sularını süzüp, düdüklü tencerenin içine yerleştiriniz.Üzerine soğanları bütün birşekilde koyunuz.

2-Üzerine soğuk suyu,etlerin üzerini örtecek şekilde  ilave ediniz.Düdüklü tencerenin kapağını kapatarak önce yüksek ısıda kaynayıncaya kadar pişiriniz.Ardından kısık ateşe alarak yaklaşık15-20 dakika pişiriniz. Eğer düdüklü değil de normal bir tencerede pişirecekseniz taşmaması için kapağını tam kapatmayıp,arada etin yüzeyinde oluşan köpükleri bir kevgir yardımıyla alarak en az 45-50 dakika pişiriniz.


3-Piştikten sonra tuzunu ilave edip pilav eşliğinde  sıcak servis yapınız.Ocaktan indirmeden evvel et suyuna 1-2 damla limon suyu damlatılırsa daha lezzetli olur.
AFİYET OLSUN...

8 Haziran 2011 Çarşamba

Domates Soslu Spagetti


Fazla lafa gerek yok işin ucunda nefis bir spagetti varsa değil mi??
Çocukların,büyüklerin asla hayır diyemeyeceği bir lezzet diye düşünüyorum,yada ben çok sevdiğim için,çok abartıyorum...
Neyse sonuç olarak sizleri nefis biir spagetti ile başbaşa bırakıyorum.
Buyrun Lütfen...

Malzemeler:
Spagetti İçin:
* Bir paket  spagetti
* 3 yemek kaşığı zeytinyağı

Domates Sosu :
* 2 yemek kaşığı zeytinyağı
*1adet sarımsak
*3-4 adet domates
* Tuz, karabiber
*1yemek kaşığı salça

Hazırlanışı:
* Büyükçe bir tencerede su kaynatın tuzunu atun ve makarnaları ekleyin.Paketin üstünde verilen pişirme süresine göre pişirip süzdürün.
Domates Sosu :
* Orta boy bir sos tenceresine zeytinyağını koyun, kızdırın ve sarımsağı ekleyin hafifçe kavurun.
* Üzerine kabukları soyulup rendelenen domatesleri ekleyin.
* Tuzu ve karabiberi,salçayı ekleyin.Ben bu aşamada kühner in acısosundan da bir kaşık kadar elkiyorum.
* Ateşi kısın ve suyunu çekip koyu ve kırmızı bir kıvam alana kadar pişirin 
*Ardından sosu makarnanın üzerine gezdirip iyice karıştararak tamamen sosla buluşmasını sağlayın.Servis tabaklarına dilediğiniz şekilde servis yapabilirsiniz.
Afiyet olsun...

mintiden sevgiler

5 Haziran 2011 Pazar

Zeytinyağlı Brüksel Lahanası...


Selamlar,
Bebeğimin erken yattığı ve işlerimi erkenden toparlayabildiğim bir pazar yaşıyorum bu akşam.
Bugün sevdiğimiz ortak arkadaşlarımızın düğününe gidip,mutluluklarını paylaştıktan sonra NT'yigezdik eşimle.Eskiden beridir ikimiz de severiz kitabevlerini gezmeyi.Dost kitabevi eskiden uğrak yerlerimizdendi:))Biryandan yeni kitapları takip eder diğer yandan kitap kokusunun içinde çaylarımızı yudumlardık.Şimdilerde bebekten dolayı pek gidemesekte ikimizde seviyoruz sanırım kitaplar arasında gezmeyi.Tabi artık baktığımız  kitap reyonları da değişti.Bugün çoğunlukla 0-3 yaş kitapları arasında gezdik:))))
Akabinde yorucu bir mutfak alışverişini de sığdırdık tabi pazarımıza derken şu anda eşim evde helikopter yapıp uçurabilme heyecanıyla meşgulken ben de size bir tarif yayınlayabilme zamanını,yaratabilmiş olmanın mutluluğu içerisindeyim:)


Malzemeler:
1 paket brüksel lahanası
10-12 adet arpacık soğanı
2 adet havuç
2 tatlı kaşığı salça
1,5 yemek kaşığı pirinç
Tuz
1 adet küp şeker
2 yemek kaşığıı zeytinyağı
Yapılışı:
1-Brüksel lahanalarının sararmış yapraklarını ayıklayıp kesiniz ve yıkayın.

2-Arpacık soğanlarını soyarak yıkayıp hazırlayınız.Havuçların yüzeyini soyup,ince halkalar şeklinde doğrayınız.Bir miktar zeytinyağında soğanları kavurunuz. Sonra havuç ve brüksel lahanalarını ekleyip kapağını kapatınız ve 10 dakika kadar kavurunuz.

3-Salçayı da ekledikten sonra biraz daha kavurunuz.Tuz ve küp şekeri ekleyip üzerilerini geçecek kadar kaynamış su ilave ediniz.Yıkadığınız az miktarda pirinci de ekledikten sonra kapağını kapatıp,sebzeler yumuşayıncaya kadar pişiriniz..Ocağı söndürdükten sonra biraz limon suyu ekleyerek servis yapabilirsiniz.

***Bizim evde bu yemek fazla sulu sevilmez,bu nedenle ben suyunu çekinceye kadar pişiriyorum, Pişirirken de azar azar kontrollü bir şekilde su ekliyorum.Sarımsaklı yoğurtla birlikte servis yapıyorum:)
Afiyet olsun.


Bu akşam sizlere çok sevdiğim şiirlerden biri olan Sevgili Can Yücel'in bir şiiri ile hoşçakalın demek istiyorum...
Beğeneceğinizden eminim:))

Kim Özlerdi Avuç İçlerinin Kokusunu

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar
bırakılmasaydı eğer.

Dayanılması o kadar da zor değildir,
büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer.

Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.

Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

Daha çabuk unutulurdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.

Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı
belki de,
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.

Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece
sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.

Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır
yaralamasaydı eğer.

Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.

Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.

O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.

O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.

Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.

Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.

Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.

Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipekten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.

Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.

Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.

İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir
ayrılık gizlendiğine
belki de, kartvizitinde "onca ayrılığın birinci
dereceden failidir"
denmeseydi eğer.

Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.

Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle
avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.

Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini
tutmak isterse...

Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, kim
uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık
etmiş olmasalardı eğer!!

Can Yücel

2 Haziran 2011 Perşembe

Havuçlu Halka Kereviz


EVDEKİ HUZUR...MUTLULUK BUDUR...

Bu slogana bayılıyorum.Kesinlikle böyle düşünüyorum.Eğer evinizde yuvanızda huzurlu iseniz yaşadığınız hiç bir güçlük atlatılması zor gelmiyor insana değil mi??
Ben kesinlikle böyle düşünüyorum.Rabbim herkese huzur dolu bir yuva nasip etsin ve böyle yuvaya sahip olanları da esirgesin diyorum.
İçimdeki bir tatlı huzurla birlikte bebeğimi uyutup,nihayet kendime minikte olsa zaman ayırdığıma sevinerek pc nin başına geçmiş bulunuyorum.Fazla kalacak değilim tabiki:)Malum sabah iş var.Üstelik işe gitmeden önce bebeğimizi aşıya götüreceğiz eşimle.Sonrasında bebeğimiz eve,biz işe:))
Bu nedenle ben bugünki tarifimi yayınlayıp hemen uykunun kollarına bırakmak istiyorum kendimi:))

Kereviz hayatıma gireli pek uzun seneler oldu diyemiyorum.üstelik eşim sevmediğinden pek sık da yapamıyorum.Bebeğimle evde olduğumuz günlerden birinde,kendimize yapıp afiyetle bitirdiğimiz kereviz tarifimi yayınlamak istiyorum bugün size...
 Bakalım beğenecek misiniz?

 
Malzemeler:
3 adet kereviz
2 adet havuç
1 su bardağı portakal suyu
1 adet kuru defne yaprağı
1 adet sarımsak
1,5 çay kaşığı şeker
tuz
zeytinyağı
birkaç damla limon suyu
 
 
Yapılışı:
1-Kerevizlerin kabuğunu soyunuz ve oyma aletiyle içlerini çıkartınız.Havuçların kabuklarını soyduktan sonra içleri çıkartılan kerevizlerin ortasına yerleşecek şekilde inceltiniz.
 
2-Havuçları kerevizlerin içine yerleştirdikten sonra,kerevizleri parmak inceliğinde halkalar halinde dilimleyiniz.. Dilimlenen kerevizleri tencereye yerleştirip üzerine tuz, şeker, su, zeytinyağı,defneyaprağı,sarımsak,limonsuyu ve portakal suyunu ekleyip kısık ateşte kerevizler yumuşayıncaya kadar ağzı kapalı halde pişiriniz.
 
3-Pişme aşamasında suyu azalırsa su yada portakal suyu ilave edebilirsiniz.Ben porselen tavada pişirmeyi tercih ettim.Suyunu dibinde biraz su kalacak şekilde ayarladım.Ilık servis yapmayı tercih ediyorum.
Afiyet olsun..


mintiden sevgiler
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...