28 Ağustos 2011 Pazar

Kuru Domatesli,Çörekotlu,Sarımsaklı EKMEK


Selamlar herkese,
Hayırlı Ramazanlar diliyorum.
Bayram tatilimize girmiş bulunuyoruz.Sanırım insanın evinde olması eşi ve bebeğiyle birlikte olması kadar huzurlu bir durum yok.Bu bayramda nöbetim olmadığı için inanılmaz mutluyum ama hemen belirteyim ki Kurban bayramının 2. günü nöbetçiyim.Bu nedenle de bu tatilin tadını doyasıya çıkarmak istiyorum.Tatil ertesi izin alıp,Marmaris-Köyceğiz tarafına tatile gitmek gibi bir planımız vardı esasen,lakin;eşimin 12-15 eylül arası İngiltere görevine gidecek oluşu,tatilimizi 19 eylüle erteledi.

Aslında gidemez miydik?Gidebilirdik ama eşimin aklı hep buradaki işlerde olacaktı ve gerçek anlamda dinlenmiş eğlenmiş olmaycaktı.Ayrıca bayram tatili sonrasında yani eylülün ilk haftasında yetiştirmesi gereken vize işlemleri de olacaktı.

Bu arada vize işlemleri ve Bakan onayı 12 eylül tarihine yetişermezse İngiltereye gidemeyecek.Böyle bir de can sıkıcı durum var.Ama ne yapalım yetişemezse bile yine de aklı karışık,beyni yorgun bir şekilde tatile gitmek istemedik.Şu ingiltere işi son bulunca iç rahatlığıyla çıkacağız yola inşallah.

Böyle işte Minti tatil hususunda pek bi şanssız.Ama Minti akıllandı,inşallah önümüzdeki tatil sezonuna rezarvasyonu ocak-şubat ayında yaptıracağım ve işimi garantiye alacağım:))

Mintiden havadisler böyle işte.Şimdi hazır eşimden laptopu ele geçirmişken sizlere bir tarif vereyim istedim.Çok önceleri deneyip,beğendiğim ve tadı damağımda olan bir ekmek tarifi:)
Buyrun lütfen hemen başlayalım yapmaya:)

Malzemeler
yarim bardak ılık su
1 yemek kasigi toz seker
4 tatlı kasigi kurumaya
1 bardak ılık süt
1 / 3 su bardağı sızma zeytinyağı
2 yumurta
2 tatli kaşığı tuz
6 bardak un
1 s.b kurutulmus domates
2 dis rendelenmis sarmisak
rendelenmis kasar peyniri (1 çay bardağı kadar koydum)
yarim s.b taze fesleğen(ben koymadım)
ince kıyılmış maydonoz
dereotu
çörekotu 

Yapılışı:

1)Ilık sütün içine kuru mayayı katıp bir çay kaşığı kadar şeker atarak kısa bir süre bekletiniz.
 
2-Bu arada su, şeker,zeytinyağı, yumurta,ve tuzu karıştırınız.Bu karışımın içine ılık sütte erittiğiniz mayayı ekleyiniz ve karıştırınız.Unu ekleyerek yoğurmaya başlayınız.Kulak memesi kivamina gelinceye ve puruzsuz bir hamur elde edinceye kadar yoğunuz.
3-Yaglanmis bir kabin icine hamuru duzgunce yerlestiriniz ve uzerini bir kapakla kapatarak 45 dakika mayalanmaya birakinız.

4) Bu arada, kurutulmuş domatesleri mutfak makasiyla ince keserek hazırlayınız.(Ben domatesleri çok az bir suyla çok hafif yumuşayıncaya kadar ocakta pişirdim.Ve suyunu süzdüm.)Maydonoz ve dereotunu incecik kıyarak hazırlayınız. Sarmisaklari da rendeleyerek icine ekleyip karistirinız.Çörekotunu ve bir miktar tuzu atıp içi hazır hale getiriniz.Kaşar peynirini de ayrı bir yerde rendeleyerek hazırlayınız.
5-Hamuru ikiye bölup ,tezgahta oklava yardımıyla açınız.Actiginiz hamurun uzerine hazırladığınız karisimi dagitarak uzerine rendelenmis kasar peynirini serpistiriniz.(Ben bir sonraki sefere biraz daha ince açmayı düşünüyorum hamuru)

6) Ic malzemeyi koyduktan sonra hamuru rulo seklinde sarinız. Firin kagidi serdiginiz tepsinin ustune yerleştiriniz.Siz diğer hamuru açıp hazırlayıncaya kadar tepsiye yerleştirdiğiniz hamurun ustunu kapatarak mayalanmaya devam etmesini sağlayınız.Hamurların üzerine isteğe göre susam,çörekotu atabilirsiniz.Ben iki bezeden birinin üzerine çörekotu diğerinin üzerine ise yulaf atmayı tercih ettim.Çok da yakıştı bence...

7) Hazırladığınız ekmekleri önceden isitilmis 180C firina koyunuz.

8) Normalde orjinal tarifinde 30 dakika pistikden sonra firindan cikartarak uzerine folyo ile kaplayip 15 dakika daha pisiriniz yazıyor,ekmegin üzerindeki kurutulmus domateslerin yanmamasi icin.ANCAK;ben ekmeği rulo yaptıktan sonra hamurun yüzeyini kesip iç harcın yüzeye çıkmasını sağlamadım.Ben kapalı ekmek halinde pişirip,piştikten sonra dilimledim.Bu nedenle de folyoya sarma işlemini uygulamadım.Fırına kayarak 180 derecede aşağı yukarı 45 dakika kadar pişirdim.

ÖNERİ:170 derecede 50-55 dakika kadar ekmeğin üzerini kontrol altında tutarak pişiriniz.Çünkü içi istediğiniz gibi pişmeyebiliyor.Yada bezeleri daha küçük tutmakta fayda var diye düşünüyorum.

ÖNERİ.Bu ekmeğin üzerine yulaf çok yakışıyor,Minti'den söylemesi... 
not:ekmeği fırınlamaya hazır hale getirip tepsiye yerleştirdikten sonra fırına atmadan evvel,10-15 dakika dışarda bekletiniz.Hamurun daha fazla kabardığını ve mayalandığını göreceksiniz.)

Afiyet Olsun

Bu tarife sevgili Filiz Ablamın Mutfağında görüğümde bayılmıştım.
"Hemen denemeliyim" demiş ve gerçekten en kısa sürede deneyip afiyetle yemiştim.Lakin yayınlama sırası biraz geç geldi.
:))Tamam itiraf ediyorum bir hayli geç yayınladım ama ne yapayım hem bekleyen tariflerim çok fazla,hem de çok sık tarif ekleyemiyorum:))

Ama bu ekmeği,bu lezzeti deneyin mutlaka diyorum.Ben pişirme kısmında azıcık sorun yaşadım.Bir sonraki denememde ekmekleri daha küçük boyutlarda yapıp pişireceğim çünkü;iç kısmı istediğim gibi pişmedi.Sizlere de tavsiyem olsun buradan;pişirme süresini biraz uzun tutun yada daha küçük boyutlarda tepsiye yerleştrin ki içi daha güzel pişsin.Ha!şunu da belirtmek istiyorum ki bu ekmek bayatlasa dahi yenebiliyor:))Çünkü aroması çok güzel.


Sevdiklerinizle geçireceğiniz mutlu bir bayram diliyorum ayrıca,
En EMİNe emanet olun inşallah...
HAYIRLI BAYRAMLAR ŞİMDİDEN...

17 Ağustos 2011 Çarşamba

Kırmızı Pancar Turşusu


Ben kırmızı pancar turşusunu en çok salatalara yakıştırırım.Hiç öyle "aman şu pancar turşusundan canım çekti,hadi yiyeyim" dememişimdir kendime.Zaten pancarla aram pek iyi değildir.Ancak salatalara kattığı estetik güzelliğe hayranım.İşte sırf bu nedenden yapıp,ben de atıvermiştim dolabıma minik bir kavanoz.
Yapılışı oldukça basit ve renginden dolayı da inanılmaz eğlenceli bence.
Yemek sunumlarında da kullanırım arada pancar turşusunu.
TARİFİNİ DE ANLATAYIM İSTERSENİZ...

Malzemeler:
3-4 adet ortaboy  kırmızı pancar
4-5 diş sarımsak
1 s.b sirke
2 tatlı kaşığı tuz   (aslında damak zevkinize bağlı bu miktar.çok tuzlu yapmaya gerek yok)
1 çay kaşığının ucuyla şeker  (şeker neden konuluyor bilmiyorum.Benim geçen sene aldığım tarifte vardı ve ben de usulen ekledim.Şahane bir turşu oldu.Bu nedenle bende eksiksiz vermek istedim tarifi.Katarsınız,katmazsınız tercihi size bırakıyorum. )

Hazırlanışı:
1-Pancarları yıkadıktan sonra baş kısımlarını keserek tencereye yerleştiriniz ve üzerine gelecek kadar su koyarak ocağa koyunuz.Pancarların içine kolaylıkla çatal batıncaya kadar pişiriniz.Ancak çok da yumuşak olmamalılar,dikkat etmelisiniz!!!

2-Pişen pancarları bir kaba alarak ilk sıcaklarının çıkmasını bekleyiniz.Pişirdiğiniz suyu kesinlikle dökmeyiniz.İlk sıcağı giden pancarların kabuklarını soyarak dilimleyiniz ve arzu ettiğiniz büyüklükte parçalar halinde dilimleyiniz.Ben orta büyüklükte dilimler halinde doğradım.

3-Ardından 3-4 diş iri sarımsağı soyarak halkalar halinde doğrayınız.Ben yarım kg'lık bir kavanoza yaptım.Dilimlediğiniz pancarları kavanoza,aralarına arada sarımsak parçaları atarak yerleştiriniz.Ve kavanozunuzu tamamen doldurunuz.

4-Pancarları pişirdiğiniz sudan 1 su bardağı kadar süzüp alarak ,1 su bardağına yakın sirkeyle birleştiriniz ve damak tadınıza göre tuz ilave ederek ve çok az şekeri de ekleyerek  karıştırıp kavanozun üzerinden yavaşça aktarınız.Ağzını kapatıp birkaç kez altüst ettikten sonra kapağını açıp,boşalan yere tekrar hazırladığınız sirkeli sudan ilave edebilirsiniz.

5-Ardından ağzını sıkıca kapatıp mümkünse buzdolabında yada çok serin bir yerde muhafaza edebilirsiniz.Turşunuzu 10-15 gün içinde yemeye başlayabilirsiniz bile:))Oldukça dayanıklı bir turşu.İnanın benim yaptığım turşuya,yaklaşık bir sene hiç birşey olmadı:)

Minti'den Notlar:
***Pancarların kabuklarını kolayça soyabilmek için;Pancarlar piştikten sonra hemen,az akan soğuk suyun altına tutarak kabuklarını soymaya çalışınız.Daha kolay soyulduğunu göreceksiniz.

***Yarım kglık kavanoz için 3-4 adet kırmızı pancar pişirmeniz yeterli olacaktır.

***ASIL PÜF NOKTASI;PANCARI HAŞLAMA MİKTARINDA..ÇOK SERT YADA ÇOK PİŞMİŞ OLMAMALI.

AFİYET OLSUN...
Minti'den kucak dolusu sevgiler...
Kendinize iyi davranın ve sevdiklerinize hep en yakın olun inşallah diyorum...
Yüreğimden eksik olmamanız dileğiyle... 
 

14 Ağustos 2011 Pazar

Zeytinyağlı Taze Barbunya


Taze barbunyanın tadına,kokusuna,lezzetine bayılıyorum.
Dün;kış için dolabıma atmak üzere pazardan barbunya almıştım.Hiç bir işleme tabi tutmadan sadece ayıklayarak tazecik körpecik barbunyalarımı buzdolabı poşetine koyarak dondurucuya kaldırdım.Kışın misafirlerime afiyetle hazırlarım inşallah.Haftaya bir poşet kadar daha atmayı düşünüyorum,bakalım!
Dolabıma atmak üzere sadece barbunya almadım elbette:) taze fasulye,patlıcan,mısır ve domates aldım.Mısırımı haşlayarak tanelerine ayırdım ve dolaba atıverdim bile.Hatta bir miktar mısırla bebeğime mısır çorbası yapıp afiyetle yedirdim.Tarifini ilerleyen zamanlarda paylaşırım mısır çorbasının inşallah...Siz Minti'yle kalmaya devam edin:))
Ancak diğer sebzeler mısır kadar şanslı değiller sanırım,dolapta hala sıranın kendilerine gelmesini bekliyor.Bakalım!!yarınki halet-i ruhiyeme bağlı:))

Ayrıca;vakti geçmeden;dağ çileği ve böğürtlen alıp reçel yapmayı,bol domates ve biber alarakta kış için kavanoz menemenlerimi yapıp hazırlamayı düşünüyorum.
Haa!!bamyayı da unutmamak lazım!!
Çok işim var çoook!!

Neyse biz barbunyamıza geçelim:)
Taze barbunyayı sık olmasa da yapıyorum mutfağımda,ve severek tüketiyorum.İnternette gezerken benim yaptığım gibi yapan bir arkadaşıma daha rastladım,Sevgili kitcen oclock .onun dışında değişik sebzeler ve baharatlar katanlar var.Ben maydonozu bile sevmiyorum barbunyada.
Barbunyanın bu halini daha estetik buluyorum.Ama biraz daha,az sulu olabilirdi diye geçiverdi şimdi aklımdan.
Siz yaparken suyunu birazcık daha az katmayı unutmayın.

Malzemeler:
1 kg. barbunya
2 adet ortaboy kuru soğan
2 adet orta boy havuç
2 adet orta boy domates
6 yemek kaşığı zeytinyağı
1,5 yemek kaşığı salça
1 çay kaşığı tozşeker
2-3 adet sarımsak
Tuz

HAZIRLANMASI:

1-Barbunyaların kararmaması ve estetik açıdan beyaz bir görünüme sahip olması için;bol suda bir taşım haşlayıp,suyunu süzünüz.
2-Domates, sarımsak, soğan ve havuçları soyup yıkayarak hazırlayınız.Domateslerin kabuklarını soyarak rendeleyip,sarımsak ve soğanları yemeklik doğrayınız.Havuçları daireler halinde ince ince kesip ortadan ikiye bölünüz.

3-Zeytinyağını tencereye alınız, soğanları ve havuçları ekleyerek orta ateşte pembeleşene kadar kavurunuz.Soğanlar pembeleşince salça ve domatesleri ekleyiniz ve 2–3 dakika karıştırarak eritiniz.5 dakika kadar pişirdikten sonra barbunyaları, tozşekeri ve tuzu ilave edip üzerine yeterince su ekleyiniz.Tahta kaşıkla 1-2 kez karıştırıp tencerenin kapağını kapatınız.

4-Tencerenin kapağını kapatarak kısık ateşte barbunyalar yumuşayana kadar pişiriniz.
Ilık yada soğuk servis yapmanız Minti'nin önerisidir.Ben pek sevmiyorum ama yine de dilerseniz maydonozla renk katabilirsiniz.
AFİYET OLSUN...
HAYIRLI İFTARLAR...
HAYIRLI RAMAZANLAR...



Bu lezzeti;
sevgili arkadaşım gelibolu17 ve cafemis'in Ramazan Lezzetleri Etkinliği için gönderiyorum.
Ve kendilerine kolaylıklar diliyorum... 

11 Ağustos 2011 Perşembe

Ebegümeci Çayı ve Faydaları


Selamlar herkese,
Şifa dolu bir çayla merhaba demek istedim sizlere,
Geçen sene komşularımla birlikte toplayıp paylaşmıştık ebegümeçlerini:).İlk denemeyi geçen sene yapmıştım anlayacağınız.Yemeğini beğenmiştim,yapıp bebeğimle birlikte yemiştik afiyetle.Tarifini de eklerim inşallah bir ara.Kalanıyla da  kendime çayını yapmıştım.Bildiğim kadarıyla taze tüketilmesi önerilen bir bitki ebegümeci.Fakat Dr İbrahim Saraçoğlu'nun sayfasında gölgede kurutulan ebegümeci yaprak ve çiçekleriyle yapılan çeşitli kürler de mevcut.
Tadı;öyle damağıma çok çok aykırı gelmedi açıkçası.Bildiğimiz ıspanak yada pazı gibi oluverdi yemeği.Tadını sevdim anlayacağınız.
En çok akciğer hastalıklarına iyi geliyor diye biliyorum.Nefes darlığı,tonsilit ve bronşit gibi rahatsızlıkların alternatif tedavisinde kullanılıyor.Birçok bitki gibi kabızlığa iyi geliyor ve hazmı kolaylaştırıyor.

Ebegümeci Çayının Yapılışı:
Çayı demleme usulü yapıyorsunuz.Yani kesinlikle kaynatılmıyor.Ebegümeci yapraklarını  bol suyla yıkıyorsunuz.Kaynatılmış suyun içine yapraklarını saplarıyla birlikte atıp 10 dakika kadar bekletiyorsunuz.
Sonra fincanınıza alarak şifayla içiyorsunuz:))

(Ben 1 litre suya demlemiş,hafif ılık hale geldikten sonra az miktarda balla tatlandırarak içmiştim.Şekersiz ne çay,ne kahve,ne de bitki çayı içebiliyorum neyapayım:((
 Böyle işte:))
Benden şimdilik bu kadar.Hastanedeyim,bebeğim babasıyla birlikte evde ve benden uzakta:((
Ama biliyorum ki babacığıyla birlikte iyi ve rahat.Bu nedenle ben de iyiyim.
Şimdi doğru işimin başına,çalışmaya gidiyorum.
Sizlere de hayırlı iftarlar diliyorum.

Herşey gönlünüzce olsun....
Mintiden Sevgilerle....

mintiden sevgiler

6 Ağustos 2011 Cumartesi

Köfteden Yoğurtlu Kebap

 

Hayırlı Ramazanlar tekrardan,hayırlı sahurlar,
Hayatımın en değerli varlıkları mışıl mışıl uykularındalar şuanda.
Bende ise hiç uyku yok:)
Neden mi??
Miniğimi uyutayım derken  ben de onunla uyuyuvermişim öğlen:)Bu nedenle şimdi uykudan eser yok.
Eşim "ingilizcemi hızlı ilerletmeliyim" diyerek geçtiği laptopunun yanında uykuya yenik düştü, kıyamam hiç
Eylül ayında ki İngiltere yolculuğunda yalnız başına olacak.Bu nedenle böyle bir sorumluluğa tam tekmil hazır olmak istemesi çok normal tabi...Dualarım onunla olacak şimdiden...
Neyse,Birtaneciğim azıcık daha kestirsin,birazdan sahur için hazırlık yapar,öyle uyandırırım.
Davulcu dolaşıyor bile sokaklarda:))

Bugün size Oktay Ustanın Et Yemekleri kitabında görüp denediğim bir tarifi paylaşmak istiyorum.
Kitap;yıllar öncesinden anneciğimin bana verdiği mutfak çeyizimden kalma:)
Hala,ara ara annemin ve kayınvalidemin verdiği kitap ve dergilerden de bişeyler yaparım mutfağımda:)
Bu köfte gerçekten enfes oluyor belirteyim!!!
Bizler öyle çok beğendik ki yeniden yeniden yaptık.
Şimdiden afiyet olsun diyor,tarfini kitaptaki haliyle veriyorum.

 
 
Köfteden Yogurt Kebap

Malzemeler:
- 300 gr kiyma
- 1 tane sogan
- 1 yumurta
- 1 tutam maydanoz
- kimyon
- 1 cay bardagi galeta unu
- 2 dis sarimsak
- tuz
- karabiber
- kekik
- siviyag
-Ben ek olarak maydonoz da koydum 5-6 dal

Sosu ve ic harci icin:

- bayat ekmek veya pide(ben pide kullandım)
- 1 kase yogurt
- 2 tane domates
- 2 dis sarimsak
- 1 tatli kasigi salca
- 2 corba kasigi tereyagi(ben özellikle tereyağı tercih ediyorum bu aşamada.Üstelik biraz daha bol tutuyorum tarifteki miktara göre)
- tuz


Hazirlanisi:
1. Karistirma kabina kiymayi aliyoruz. Üzerine sogani rendeliyoruz. Yumurtayi kiriyoruz. Maydanozu dograyip sarimsagi rendeliyoruz. Tuzu, karabiberi, kimyonu, kekigi koyup köftemizi yoguruyoruz. Kücük parmak kalinliginda yuvarliyoruz. Köftelerimizi tavada veya izgarada kizartiyoruz.(Ben çok çok az yağda ve kısık ateş üstünde teflonda kızarttım,tavsiye edebilirim:)

2. Diger tarafta bayat ekmek veya pideleri küp küp dogruyoruz. Önceden isitilmis firinda 5 dakika (180 C) kizartiyoruz. Ben fırın yeride teflonda kızartmayı tercih ettim.Kızartma aşamasında eğer çok kurumasını istemiyorsanız teflon tavanızın üzerini bir kapakla kapatınız ve ara ara karıştırarak kızartınız.

3. Servis tabaklarina ekmekten arzu ettiğiniz miktarda koyunuz. Ekmeğin üzerine;sarımsak rendeleyip tuz atarak bir süre çırparak hazırladığınız yoğurdu dökünüz. Üzerine köfteleri diziniz. Diger tarafta sosu hazirliyoruz.***Tavaya biraz tereyagi  koyup sarimsagi, kabugu soyulmus ince domatesleri aliyoruz. Üzerine salcayi koyup kaynatiyoruz. Suyunu, tuzunu ilava edip kaynatmaya devam ediyoruz.

4. Sosun orta koyulukta olmasi gerekiyor.Eğer çok koyu olursa bir miktar sıcak su ilave edebilirsiniz.Hazirlanan sosu köftelerin üzerine döküp,servis yapiyoruz.

Sıcak servis yapılması,Minti'nin önerisidir:)
Afiyet Olsun!

 

4 Ağustos 2011 Perşembe

İçli Mantı (üstelik yanında da Kaman katmeri ve ev yapımı baklava)


Selamlar Hayırlı Ramazanlar diliyorum herkese,
Evdeyim,bebeğimleyim,sanırım bundan daha güzel bir mutluluk olamaz benim için:)Bebeğimi uyutup iftar hazırlıklarına start vermiş durumdayım.Ama daha evvelinde sizinle mantı tarifini paylaşmak istedim.
Rukiye halamızın maharetli ellerinden soframıza...
Sizlere şimdiden hayırlı iftarlar diliyorum...
Ben hemen tarifimi verip,izninizle mutfağıma dönüyorum:)
Afiyetle kalın inşAallah:)

Mantı hamuru için malzemeler
3 su bardağı un
1 yumurta
1 tatlı kaşığına yakın tuz
ılık su
karıştırma kabına unu alıp yumurtayı içine kırın 1 tatlı kaşığı kadar tuz atıp azar azar un ekleyip kulak memesi kıvamından çok daha sert bir hamur yoğurun ve yaklaşık yarım saat kadar dinlendirin.Hamuru sert olmalı.

iç harcı için malzemeler:
200-250 gram kıyma
2 adet kuru soğan
1 tatlı kaşığına yakın pulbiber
1 çay kaşığı karabiber
tuz
Soğanları robottan incecik geçirdikten sonra fazla suyunu sıkın.İçine kıyma tuz ve baharatlardan ekleyerek köfte harcı yoğurur gibi yorurarak hazırlayın.(soğan kavrulmayacak,tüm malzemler çiğden köfte harcı gibi yoğurulacak.)



Mantının yapım aşaması:
1. Hamuru eğer çok büyük açamayacaksanız 2 beze haline getirin.

2. Hamuru yarım mm kalınlığında ince olacak şekilde açın.Açtığınız hamuru 1-1,5 cm'lik şeritler halinde kesin. Kestiğiniz şeritleri tam tersi yönden küçük kareler oluşturacak şekilde yeniden kesin.Sonuç olarak küçük kareler elde etmemiz gerekmekte.

3. Kıymalı içten parmağınızın ucuyla alıp karelerin ortasına koyun. mantıları bohça gibi veya iki uçları verev gelecek şekilde kapatın.Yaklaşık 1 saat kadar dışarıda tutarak hafif kurumalarını sağlayın.

4-2 yemek kaşığı tereyağını, yarım yemek kaşığı biber salçasını ve yarım yemek kaşığı domates salçasını geniş ve derin bir tencereye koyun.tereyağı eriyene kadar kavurun.Tencereye 1,5 litre kaynamış suyu ekleyin ve 1 tatlı kaşığı tuz atın.Su kaynayınca mantıları ilave edin. tahta bir kaşıkla (yapışmasınlar diye) hemen karıştırın. mantılar pişene kadar 1-2 kez daha karıştırın.Mantıları suyuyla birlikte tabaklara alıp sarımsaklı yoğurtla servis yapın.

5-Eğer mantıları bu şekilde salçalı sulu yapmak istemiyorsanız o vakit;
yaklaşık 1-1.5 litre kaynayan suya tuz ve çok az sıvıyağı ekleyerek mantıları bu suda makarna haşlar gibi haşlayıp süzün.Kaynar sudan çıktıktan sonra diri kalmaları için soğuk sudan geçirin.Bol sarımsaklı yoğurdu üzerine bolca döktükten sonra üzerine tereyağında yakılan pulbiberden gezdirip servisyapabilirsiniz.

6-Sulu sevmeyenler için bu şekilde de şahane oluyor.Tek yapmanız gereken suyunu süzgeçte iyice çekmesini sağlamak.Kaman'dayken eşimin sevgili Rukiye halası/halamız bize sulu servis yaptı ki tadı gerçekten enfesti.Eşim sulu sevmediğinden yememişti ama merak etmeyin ben onun yerine de yedim.
Şimdiden AFİYET OLSUN...

Halamızın bahçeye kurulu yeşiller arasındaki misler gibi sofrasında sadece mantı mı vardı?
Elbetteki hayır:)
Kaman'da sıkça yapılan,özellikle bayramlarda hemen her evde olan işte bu nefis katmerler de vardı.Çayın yanında açık havada inanılmaz lezzetli oldu inanın bana.
Mantı yemeyen eşim peynir ve çayla birlikte bu nefis katmerden yedi:)


Yine Rukiye halamızın ev yapımı baklavası kelimenin tam manasıyla şahaneydi.
Kıyamam hiç,biz gittiğimizde neler yapacağını,ne hazırlayacağını şaşırır..
Sadece halamız değil bu şekilde davranan elbette,eşimin memleketinde hemen herkes misafire hürmette sınır tanımıyor maşallah.Ne varsa,o anda misafiri memnun etmek için hazırlayıverirler hemen.
Böyle bir Anadolu kültürünün yok olmamış olması çok güzel değil mi:)

Eeveeet!!
Minti'den bugünlük bukadar,takdir edersiniz ki mutfağa gitmem gerek:)
Yüzünüzden tebessüm,yüreğinizden umut eksik olmasın inşalah...
EN KALB-İ SEVGİLERİMLE

2 Ağustos 2011 Salı

Bebeğimin 20. ve 21.Ay Gelişimi



Selamlar Annemintiden:)
Bebeğimin gelişimi hakkında yazmayalı çok oldu.Benim kara gözlü prensim 21.ayını bile doldurmak üzere maşallah...En son yazdığım 19. ay gelişimine baktım da bebeğim o ayında,ikili kelimelere henüz geçmemiş görünüyor.Şimdilerde ise maşAllah neredeyse cümle kuracak.Daha evvelki postlarımda da belirttiğim gibi bebeğimin dil gelişimi pek iyi,Allahım nazarlardan korusun.
20.ayında ikili kelimelere geçti.
İLK SÖYLEDİĞİ İKİLİ KELİME "BABA GİTTİ" OLMUŞTU.
Bu ayrıntıyı unutamıyorum.İlerde de unutmayalım diye buraya not düşüyorum.

Bebeğimin kurduğu ikili kelimeler:
Baba gitti,Mama düştü
Mamma koy,
Aşaaa indi(aşağı inmek istediğinde kullanıyor)
Aşaa attım.
anne mama ko(koy),anne ben döktüm,ben mama aşaa attım.
ben ço goktum.(bişeyden korktuğunda ben çok korktum)
kapıyı kapat dediğimizde"kapiyi öürt" diye dudaklarını büzerek ört kelimesini uzatarak dile getiriyor.
cama patpat vuudu.
anne hu deti.(anne su getir)
baba işe ditti.
baybaay ditti.
uzunuzadıya şöyle söylüyor:)TOP NEEDE??aranıyor kendince etrafına bakınıyor,bulduğunda ise;TOP BUUDUU,TOP ORDA.BEN BUUDU,TOP ORDA:))diye sevinerek geziniyor evin içinde,arka arkaya sıraladığı bu kelimelerle:))
upu içtim(şurup içtim) 
elbi patpatpat öödü(kelebek patpatpat öldü:)
kammon deldi(kamyon geldi)
mami aaaba(mavi araba)
abi top attı.
anne ben düttüm,acıdı.ben düttüm(ben derken eliyle kendini gösteriyor bir de:)
manna/pilav iyce(makarna/pilav yiyeceğim)
elini karnına götürerek "dodum dodum" demesine bayılıyorum en çok.Yemek yemek istemediğinde eyvallah der gibi doydum doydum diyerek ısrar etmemem gerektiğini belirtiyor kendince:))


Bu kısımda bebeğime kocaman bir MAŞALLAH demek istiyorum.Çünkü henüz 1.5 yaşında ve cümle sayısını alabildiğine artırmış durumda.
İkiliyi geçtik,artık üçlü kelimelerden cümleler kuruyor.
Duygularını,hissettiklerini,isteklerini kendince kurduğu bu ikli-üçlü cümlelerle hiç zorlanmadan anlatabiliyor.

Hayvanlarla arası inanılmaz güzel.Kelebek avına çıkıyor kendince.Uğurböceklerini,kelebekleri yakalayıp kendince oynuyor:)Bu konuda pek bi korkusuz.Bıraksam diğer böceklere bile dokunacak:)

Kilo durumunu sormayın ben de bunu yazmaktan usandım ama hala 10kg.
Biz takıldık bu rakama sanırım:)
Götürdüğümüz tüm doktorlar bir sorun olmadığını sağlıklı olduğunu söylüyorlar.Bu nedenle ben de kilo mevzuuna pek takılmak istemiyorum açıkçası.
***
19. aydan bu yana çok hasta olduk-iyileştik.Daha çok;ateş,ishal-kusma tarzında rahatsızlandı kuzucuğum ara ara.
Aslına bakarsanız 2 hazirandan sonra her 15 günde bir kere doktora götürdük ishal-ateş-kusma üçlüsünden biri yüzünden.Biri olmazsa biri çıkıyordu.En sonunda dişlerine yorduk bu durumu.Çünkü işte bu süre zarfında bebeğim ilk azılarını tamamlamış oldu.Sanırım tüm sıkıntıları da dişleri yüzündendi.
Çünkü yaptırmadığımız tahlil kalmadı.Hatta akciğer filmi bile çektirdik.Sonuçlar süper ama bebeğim hastaydı.Ben de düşünüyorum da şimdi,demek ki dişleri yüzündendi.

Geçen hafta cuma günü de gereksiz ve aniden dolu dolu öksürmeye başladı.
Sanırım bu kez de aşırı sıcaklar yüzünden;ya terleme-soğuma yüzünden ya da evdeki hava sirkülasyonu yüzünden hafif üşüttü.Allahtan antibiyotiğe falan gerek kalmadan Sekrol şurup sayesinde onu da atlattık



Gezmeleri seviyoruz birlikte.Sağolsun bebeğim gittiğim gezmelerde hiç rahatsızlık vermiyor anneciğine.En son gittiğimiz arkadaş brunch'ında yaklaşık 2-3 saat oturdu gittiğimiz mekandaki mama sandalyesinde.Hiç yaramazlık yapmadan oynadı anneciğinin yanıbaşında:)

Bebeğimin 12 adet dişi oldu bu arada.Köpek dişlerinde de faliyetler pek ilerlemiş durumda.Sanırım yakında onlar da belirecek.Saçları anne ve babasının aksine açık kumral ve oldukça seyrek durumdaydı.İki kez kısacık kestikten sonra birazcık uzamış durumda.
Ama yakışıyor benim yakışıklı oğluma.
Beslenmesi fena sayılmaz.İştahı yerinde ve yeme sorunu olmayan lakin tam anlamıyla meyve yeme özürlü bir bebek benim yakışıklım.
Muzdan başka meyve yemiyor ben de yedirebilmek için ya püre yapıp yoğurduna katarak yada bebe bisküvileriyle birlikte blenderdan geçirerek veriyorum mama tarzında.
Salatalık ve havuç kemirmeyi seviyor.Arada canı istediğinde elma da yiyor çook az olsa da.
Bu aralar sıcaklardan sanırım bizden çok su içiyor.24 saatten kısa bir süre içinde 800ml.su içti maşallah.Sütünü ihmal etmeden sabah-akşam içiriyorum.Çorbasını,yemeğini pilavını,cacığını etini,tavuğunu gayet iyi yiyor.Balık vermedim 2 haftadır.Bal tüketimi gayet iyi.Balı ya sütüne karıştırarak veriyorum.Ya meyveli yoğurduna katıyorum.Yada son zamanlarda öksürüğüne iyi geleceğini düşündüğümden zencefille karıştırarak şurup gibi kaşıkla içiriyorum ki bayılarak içiyor.Şurupla arası çok iyi Allahtan.

Şu aşırı sıcakların bastırdığı bir haftayı saymazsak hemen hergün dışarı gezmeye götürüyorduk.Daha çok babaannesi elinden tutup parka götürüp orada oynamasını sağlıyordu.Gitmediği günlerde de babasıyla birlikte hep beraber altınparka gidip eğleniyorduk.Bugün yine hep birlikte çıkıcaz uyandığında:)Gideceğimizi anladığında şapkasını şortunu ayakkabısını bulup giydirmek için getiriyor bize,eliyle baybay yaparak:)

Defter-kağıt karalamayı pek seviyor.Yeni aldığım bol müzikli arabasıyla oynamayı seviyor.Kitaplarını karıştırıyoruz arada.Sticker yapıştırıyoruz birlikte:))Benzer nesneleri bulup üzerine yapıştırmasına yardımcı oluyorum.Çok kolay kavrıyor maşallah.Örneğin;"top stickerını top resminin üzerine yapıştır" dediğimde,onca resim arasından topu bulup tam üzerine gelecek şekilde yapıştırıyor.

Hergün duş aldırmaya çalışıyorum.Banyoya asla hayır demiyor elbette.Bu aralar altını çok kapatmıyor,ara ara sadece alt iç çamaşırıyla gezmesine izin veriyoruz tuvaletini söylemesini kolaylaştırır belki düşüncesiyle.Ama şimdilik bu konuya çook uzak görünüyor.Ne lazımlığını,ne de tuvalet-çiş lafını duymak istemiyor.Bizlerde zorlamıyoruz elbette.

Kuruyemişlere bayılıyor.
Fındık ,leblebi,badem,kaju ne bulursa atıyor ağzına ve bir daha-bir daha istiyor maşallah.Arada eline çubuk kraker de vermiyor değilim.Ama hala dışardan bişey tüketmesine izin vermiyoruz.Bisküvi-gofret-çikolata hala çok uzak bebeğime:)
Bizden gördüğü vakit bazen bir tane falan veriyoruz eline elbette ama yine de uzağız.
Corn flakes'e bayılıyor ama hemen hepsinde ya glikoz şurubu yada soya lesitini olduğundan vermemeye çalışıyorum elimden geldiğince.Ne kadar geç karşılaşırsa o kadar iyi olur diye düşünüyorum bu tarz ürünlerle.
Çaylarını pekmezle tatlandırıyorum.Sütüne de şeker yerine bal katıyorum.Şeker tüketimini en aza indirgiyorum.Yoğurt yemeyi seviyor son zamanlarda maşallah.Bu gün mesela iki ara öğünde birer kase yoğurt yedi miniğim.

Bebeğimin 20.ayı da sona ermiş durumda.
Zaman ne kadar da hızlı geçiyor.Ramazan-bayram-tatil-kurban derken bi bakıcaz 2. yaş gününü kutlamışız.Allahım sağlık sıhhat versin küçüğüme.Onu En EMİN'e emanet ediyorum.Rabbim koruyup esirgesin inşallah yavrumu ve tüm yavruları.

Hayırlı Ramazanlar diliyorum sevdiklerinizle...
Sevgiyle Kalın...

1 Ağustos 2011 Pazartesi

İrlanda- Dublin 3 (Cork)


Birbirinden güzel bu resimleri eklemeden geçemiyorum ne yapayım.Yine güneşin battığı,saatlerin ilerleyip gitmesine rağmen Dublin'de havanın tam anlamıyla kararmadığı bir zaman.Eşimin kaldığı otelin penceresinden çekilmiş bir görüntü.


Daha evvelki postlarımda da bahsetmiştim bu ülkedeki geniş çayır ve meralardan.İşte onlardan bir kare.Bunun yanısıra,atlarla,ineklerle dolu o kadar çok yeşil alan resmi var ki sanırım bu kadar yeterli olacak.Hepsini koymam pek mümkün değil taktir edersiniz ki.


Tren yolculuğunda çekilmiş bir kare.
Yol boyu öyle çok böylesine yeşil alan varmış ki bir süre sonra alışıyor insan diyor eşim:)
Bizde ise sulama suyla park alanlarının bile yeşillendirilmesi inanılmaz zor oluyor:)


İşte size bahsettiğim Katedral.
Mimarisi göz dolduruyor değil mi?


İrlanda limanlar ülkesi demiştim size.
İşte onlardan biri:)


 Mimarisiyle,derli toplu yaşantısıyla,çevre düzenlemeleriyle,havası,yeşili,mavisiyle İrlandayı görmek isteyenlere mini bir İrlanda gezisi oldu diye düşünüyorum.
Sevgiyle kalın,mutlu kalın diyorum:)
Hayırlı Ramazanlar...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...