2 Aralık 2013 Pazartesi
Hayırlı bir ömrün olsun oğlum...İyi ki Doğmuşsun,İyi ki benim oğlum olmuşsun...
Daha dün gibi gözlerimin önünde sana ilk dokunduğum an,kokunu içime ilk çektiğim an öylesine tanıdık öylesine yakınımda işte.Nasıl da geçiyor zaman anlayamıyor insan...Bak kocaman 4 seneyi geride bıraktık seninle.Benim tatlı yumurcağım ne iyi yaptın da taçlandırdın mutluluğumuzu,ne iyi yaptın da kanatlandırdın saadetmizi...Mutlu bir yuvanın, birbirlerine hala aşkla bakan bir annebabanın evladısın bebeğim...Bu yüzden sanırım gülenyüz şeklinde,gülücükler atarak ortalıkta dolaşman.......Ben aşkı babacığınla tattım doya doya.Onun mühür gözlerinde sürgünü yaşadım...İnci tanesi kalbinde saklandım...Acıları,anıları,kaybolmuşlukları,karanlıkları onunla kapattım.Dünyamın ışığını onunla buldum sandığım anda,ışığınla "ben de varım" hayatınızda dedin...İyi ki geldin...
Ahh benim tatlı evladım! O minicik yüreğinle kocaman bir sevgi ektin yüreğime.Gönlümdekileri dilime dökemiyorum bebeğim.Seni anlatırken hiç bir şey eksik kalsın istemiyorum.Sana olan sevgimi,açarak kalbimi görebilsen keşke...Bana yaşattığın o eşsiz mutluluğu,huzuru,gönül ferahlığını anlatmaya dilim dönmüyor ama cümle alem de duysun istiyorum..Anne olmanın muhteşem bir duygu olduğunu anlatmaya lüzum yok sanırım.Senin gibi özel ve duygu yüklü bir çocuğun annesi olmanın ise bir ayıcalık olduğuna inanırım...
Berkay'ım bugün senin doğduğun gün...Dünyanın en güzel duygusunu senin o minik ellerine dokununca hissettim ben.Sen doğdun,ben de doğdum..Yaşanan yıllarımın hepsi uçup gitti seninle..Sanki yaşamaya seninle başladım...
Birlikte kaç yıl daha geçiririz bilinmez,Yüce Allahın bize biçtiği ömür kadardır cümrümüz...Gönül senli bir ömür diler elbette.Lakin annen yanında olmasa bile,bil ki seni sevmekte...Başın her daim dik olsun bebeğim.Vakur ol...Ömrün boyu haini sevme,ham kalmış insana boynunu eğme.Rabbim her dem doğrudan yanadır bunu bil,geçici zevk için,harama değme...Onurunu gururunu,paha biçilmeze dahi,değişme...
Bebeğim!Vatan dediğin namustur bilesin.Sen namusunu hiçbir şeye değişmeyesin.Alnın secdede olsun yavrum gönlün Muhammed'de...Hayatta her ne yapıyor isen Rabbinin rızalığını almak için yap evladım...Sakın haram lokma yeme,harama göz süzme...Akıllı ahlaklı bir insan olacağına ben anne kalbimle inanıyorum.Rabbim izin verdiği sürece bizler yanında olacak ışığın olacağız inşallah...Hayattaki tüm güzellikler senin olsun istiyorum.Uzun,sağlıkla dolu,hayırlarla donanmış, mutlu ve başarılı bir ömür diliyorum anneciğim.
Anneciğin mahrum kaldı çocukluğundan,sen mahrum kalma inşallah benim yaşayamadıklarımdan...Çocukken doya doya gülümse bebeğim,içten kahkahalarının,endişesiz uyanışlarının,kaygısız yarınlarının tadını çıkar...
Dört muhteşem yıl geçirdim seninle, annelik duygusunu pekiştirdin her gün bende, minik ellerin, boncuk gözlerin ve tatlı sözlerin süsledi her günümü... Yüreğimin prensi,bugün sana borçluyum yüzümde ki tebessümü... :)
26 Kasım 2013 Salı
Nedir özlemek?
Nedir Özlemek?....
Kor ateşlerde dağlanıp kül olmak mı?
Mum alevinde için için yanmak mı?
Yoksa mühür gözlerine uzak durmak mı?...
Şimgi mühür gözlerinin hasretindeyim....
Yürek küskün,dilim suskun gel gayrı....
Bak sensiz geçiyor cevr-i günlerim
Ben senli demlerin ülfetindeyim
Haylaz gülüşünün hasretindeyim...
yürek sensiz,sesim sessiz gel gayrı...
Gözlerini gözlerime ser gayrı...
sevda nedir bilenlere....
aşkın dilini çözenlere
hasretle yanıp,özleyenlere ithaftır...
Nedendir bilinmez yine sessizlik kapladı ruhumu,dilim çözüldü,kelimeler dilimden değil taa yürekten döküldü...bir garip his....
Bir tatlı serzeniş...
Mintiye aittir her bir kelam,her bir dokunuş.
Benim kalemimdir,benim elemim.Bu benim sesimdir benim kederim...
8 Kasım 2013 Cuma
iyiki doğmuşsun can yoldaşım
Sevgi nedir?
Aşkla yanıp kavrulmaktır...sensiz nefessiz kalmaktır...
Tek bir canda can bulmaktır...O cana baki kalmaktır...
Sevgi EMEKTİR... AŞKA EMEK VERMEKTİR...
Sevmek;belki bin defa ölebilmektir...SEVMEK;sen,sen diyebilmektir....
Sevmek;bir tek mumun alevinde cayır cayır yanabilmektir.
Sevmek "Senli" bir eksende "Sen" yokken de kalabilmektir.
Sevmek;savaşçı yüreğinin,gardını indirebilmektir... :)
SEVGİ EMEKTİR....
Sevgi "SEN" demektir...
Senle geçen ömre şükretmektir...
İyi ki doğmuşsun canyoldaşım...
İyi ki sevgi dolu yüreğini yüreğime koymuşsun...
Aşkla yanıp kavrulmaktır...sensiz nefessiz kalmaktır...
Tek bir canda can bulmaktır...O cana baki kalmaktır...
Sevgi EMEKTİR... AŞKA EMEK VERMEKTİR...
Sevmek;belki bin defa ölebilmektir...SEVMEK;sen,sen diyebilmektir....
Sevmek "Senli" bir eksende "Sen" yokken de kalabilmektir.
Sevmek;savaşçı yüreğinin,gardını indirebilmektir... :)
SEVGİ EMEKTİR....
Sevgi "SEN" demektir...
Senle geçen ömre şükretmektir...
İyi ki doğmuşsun canyoldaşım...
İyi ki sevgi dolu yüreğini yüreğime koymuşsun...
Rabbimin verdiği her bir nefesi seninle alabilmeyi diliyorum..Yüreğimin
HER DEM,böylesine "SENLİ" kalabilmesini diliyorum..Birlikte hayırlı bir ömür diliyorum...
Her bir kelime maşuk olmuş bu yüreğe aittir..
.AŞK bu ya;gah ağlatır,gah söyletir...
Her bir kelime maşuk olmuş bu yüreğe aittir..
.AŞK bu ya;gah ağlatır,gah söyletir...
30 Ağustos 2013 Cuma
Topkapı Sarayı
Ve İşte Topkapı Sarayı...
Bir
sonraki nokta benim çoook merak ettiğim Topkapı Sarayı oldu.Ve ben tek
kelimeyle büyülendim.Keşke dolu dolu zamanımız olsaydı da 2 günümüzü
hatta abartıp 3 günümüzü sadece Topkapı Sarayını gezmeye
ayırsaydık.Zaman kısıtlı olduğundan hızlı çekim gezmeye çalıştık.
Eğer
müze kartınız varsa sorun yok,kısa bir kuyruğun ardından hoop diye giriş
yapabiliyorsunuz saraya.Ancak daha evvelinden hazırlıklı
davranmadıysanız -bizim gibi- vay halinize.Göz alabildiğine uzayan ama
Allahtan çok çabuk akan bir kuyruk vardı müzekart
gişesinde.
Cancağızlarım o kuyrukta bekleyedursunlar ben İşbankasının
bana ve elbetteki tüm müşterilerine tanıdığı Maksimum kart avantajını
kullanarak daldım içeriye.
Eğer işbankası maksimum kartınız varsa birkaç
yer hariç (Yerebatan sarnıcı 10 tl.Harem girişi 15tl.) yurt genelindeki
tüm müze ve örenyerlerine ücretsiz girebiliyorsunuz.
Harem ve yerebatan
sarnıcında geçmiyor,sizleri bilgilendirmek isterim bu konuda.
Saray
avlusuna adım attık atmasına ama kuyruk işkencesi bitmedi.Bu kez "sesli
rehber" alma kuyruğuna giriyorsunuz.Heveslendik,gezdiğimiz yerlerin
tarihi hakkındaki bilgileri gezerken dinleriz dedik ve 25 tl karşılığı 1
saatliğine cihazı kiraladık.İnanın bana hiç tavsiye
etmiyorum.çünkü hiç bi işinize yaramıyor.Siz onu dinlerken zaman akıp
geçiyor ve siz bulunduğunuz yeri gezmeye konsantre olamıyorsunuz.Neyse
ilk 10 dakikadan sonra üçümüzde fırlatıp attık bi kenera ve başladık bu
büyüleyici mekanı gezmeye.
Gerçekten büyüleyici.Şahane
Olağanüstü.Anlatmaya kelimelerin yetmediği bir yer...
Her
resmin bir anlamı,bir çekilme nedeni var aslında.
Ancak o kadar çok
resim çekmişiz ki hepsini buraya koymamın imkanı yok sanırım.Bu
nedenle;bir kaç kareyi birleştirerek anlatayım istedim.
Yukarda
gördüğünüz resim" Harem avlusu" .
Tüm saray erkanın
karşılaştığı,cariyelerin sultanların harem erkanıyla,harem
erkeklerinin-cariyelerle karşılaşabilecekleri tek yer burası.Yine
yukarıda sağ alt köşedeki resim ise cariyelerin sıraya girip Hükümdarı
selamladıkları yer olarak geçiyor.
Sağ
yukarıdaki resim filli bahçenin üstten bir görünümü.Savaş yıllarında
filler bu bahçede tutulurmuş.
Diğer resimler ise;sarayın harem kısmının
dış görüntüleri.Tabi yüzyıllar önce buralarda neler yaşandığını,bu
görünen yerlerin ne olarak kullanıldığını,buralarda kimlerin ne amaçla
dolaştığını bilemiyoruz.
Bazen düşünüyorum da bir sarayda sultan olarak (yani
hünkarın kızkardeşi) doğmak şahane bişey olsa gerek.Sultan olarak
doğacak,devlet işlerine hiç müdahil olmayacak ve o dönemin şaşaasının
tadını çıkaracaksın. :)
Ve işte Saray Hareminin iç görüntüsü.Duvarlardaki işlemeler,çiniler şahane...
Burası
Valide Taşlığı olarak bilinen;Hükümdarın,annesini ziyarete giderken
kullandığı yol.Muhteşem tavanı ve elbette o döneme ait Valide
Dairesi....
Haseki Dairesinin Girişi...
Yukarda
1.Ahmed Hanın Has Odasını görüyorsunuz.
Bu has odayı diğer has
odalarından ayıran özellik ise;odanın içinde yemiş odası olarak ayrılan
özel bir alanın olması ve o dönemlerde rahata düşkünlüğün sembolü olan
ve haremde sadece bu odada bulunan,bir çeşmenin yer alıyor olmasıdır. Bu
Has oda Topkapı sarayına sonradan eklenen bir odadır.
Haremde 400'ü aşkın oda ve geniş daireier
bulunmakta.Sarayın en alt katında mermerleri bembeyaz olmuş bir süt
havuzu bulunmaktaymış.Daha önce hiç duymamıştım.Sarayın ve mutfağın tüm
süt ihtiyacı bu havuzdan karşılanmaktaymış.bunların dışında daha neler
var?diye insan merak
ediyor elbette.3 kat ve 400 odayı turistlerin makul bir zamanda
gezemeyecekleri düşünülerek kapatılmış harem ve
sarayın diğer kullanım alanları,zİyareti hızlandırabilmek adına.Mesela resimde görülen merdivene ve üst katlara çıkılması da engellenmiş.Topkapı sarayına gelipte Harem bölümünü gezmeden gidenler için söylüyorum gerçekten çok şey kaçırmış oluyorsunuz.Çünkü sarayın en güzel yerleri bu özel alanda ayrılmış diyorum,bilginize...
*******
Haremden
çıktıktan sonra Sarayın bahçesini turlayıp en önemli yerlerden birine
yine Topkapı Sarayında bulunan Kutsal Emanetleri (Hırka-i Saadet Dairesi
) gezdik.Burada resim izni olmadığından çekemedik ama o muhteşem havayı
soluğumuz için binlerce kez şükrettik.Mutlaka gidilmesi gereken ve
gözyaşlarınızı tutamayacağınız bir yer.Peygamber efendimiz (S.A.V.)in
mübarek sakalı şerifi, mübarek hırka-ı şerifi,Peygamberimizin Mübarek
ayak izi,Hz. Fatma r.a.validemizin o mübarek hırkası,Hz.Hüseyin'in
cübbesi,Hz. Ali
'nin,Hz.
Ebubekir'in,Hz Ömer'in ve Hz.Osman'ın kılıçları,sahabe kılıçları ve en
önemlisi Peygamberimizin o mübarek elleriyle tuttuğu kılıçları,kuranı
kerimler ve mekke-i münevvereden getirilen topraklar sergilenmekte.Ve
canlı olarak sürekli Kuran-ı kerim okunmaktadır.Bu nedenle bir birçok
turistin bile üzerlerine şal alarak girdikleri bu mekanlara bir müslüman
olarak daha tertipli girmemiz gerektiğini düşünüyorum ve girişte de
belitildiği gibi buna göre giyinmenizi tavsiye ediyorum. Yine bir başka
odasında Hz Musa peygamberin asası,Hz.yahyanın el ve kafatası
kemikleri,mekkeye ait bir su oluğu ve şuanda hatırlayamayacağım birçok
kutsal emaneti görme fırsatı bulduk.
********
Sonrasında
yine fotoğraf çekiminin yasak olduğu Topkapı Sarayı Müzesinin Hazine
Dairesini gezdik.Burada Sarayda kullanılan değerli eşyalar yakut ve
elmaslar,takılar,aynalar ve en önemli parçası olan Kaşıkçı Elmasını
görmüş olduk
Topkapı Sarayı gerçekten gezilmeye değer,Her alanı buram buram tarih kokan bir yer....toplam gezi süremiz 5-6 saatti sanırım,doymadık,doyamadık diyorum.Birsonraki postta Yerebatan sarnıcı var...Herşey gönlünüzce olsun diyorum...
mintiden sevgiler
İstanbul ve İstanbul...
İstanbul...Gitmeyenin içinde kalan ukte,gidenin diline düşen efsane...Gezmekle görmekle bitmeyen, yaşamaya doyum olmayan ama asla yaşanmayacak bir yer olan,dilere pelesenk olmuş ,aşıkların gönlünü fethetmiş şairlerin dilinden düşmeyen şehir...
Bu yaz yolumuz İstanbula'ydı.Tatile gidemeyeceğimizden,içimizi İstanbul ile bi nebze ferahlatalım istedik...Doğru bir seçim olduğunu,dönüş yolunda,yüzlerimizde kalan tatlı tebessümle anladık...Çok gezdik,çok yorulduk,çok eğlendik...Koştuk koştuk ama görmek istediğimiz yerleri bu kadar kısa zamanda bitiremedik...Daha nereler mi var?Nereler yok ki...İstanbul gerçekten doya doya,kana kana içilmesi gereken,her köşesindeki saklı güzelliğin görülmesi,tarihe tanıklık eden yanının tadına varılması ve turizm açısından değerinin bilinmesi gereken bir şehir.
Gülhane Parkı ile başladı ilk günkü yolculuğumuz...Gülhane Parkı, İstanbul'un Fatih ilçesinde yer alan ve vakt-i zamanında bir yanı Topkapı sarayına açılan,içinde güllerin ve koruların olduğu tarihî bir parktır.Şimdilerde ise tüm halka açık sakin,kafa dinleyeceğiniz bir alan.
Okuduğum Osmanlı kitaplarının ve izlediğim dizinin etkisinden olsa gerek ben hep Osmanlı dönemindeki halini canlandırıp durdum kafamda.Eteklerini salına salına gezen sultanlar,o dönem yaşanan olaylar,entrikalar...Nice nice milletlerin gelip geçtiği,nice milletlerin ayak bastığı toprak;bi düşününsenize...Kimbilir;tarihten başka kimsenin tanık olamadığı,ne olaylar yaşandı oralarda....Neyse biraz fazla etkiliyor sanırım beni Osmanlı tarihi.
Gülhane parkının kuzeyinde yeralan Gotlar Sütunu...
Soluklanmak için yürüyüşümüze ara verdiğimiz bir anda çekildi kendileri...
Sonrasında Topkapı Sarayına doğru yola koyulduk...
24 Ocak 2013 Perşembe
Ey! Yüce Rabbim...
EYY!! YÜCE RABBİM
Biz ki Günahları sevabından çok , Aklı dünyaya takılıp kalmış, Kalbi, fani şeylere aldanmış aciz kullarınız...
Sen Öyle Nur, Öyle Rahmansın ki,
Nolur senden uzak kalan biz kullarını kendine yakınlaştır..
Eyy Sevdiklerini sevindirmekten hoşlanan Rabbim !
Şu mübarek gecede sana açılan ellerimizi geri çevirme.
Layığı olamasakta
GÜLLERİN en güzelinin,SEVGİLİLİLERİN en özeliinin
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) in şefaatçilerinden olabilmeyi nasip eyle YARABBİ...
Amin...Mevlid Kandilimiz Mübarek Olsun...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)