25 Aralık 2011 Pazar

Yalancı Felafel...


Selamlar diyorum ve mutlu pazarlar diliyorum herkese,
Huzuru mutluluğu,dinginliği taa içimde hissediyorum bu akşam,sevdiceğim yanıbaşımda yakınımda ya.sağlıklı ve selamette ya.binlerce kez şükürler ediyorum Yaradan Rabbime...
15 gün süren Hindistan yolculuğu vuslata erdi nihayet... 
Tam karşımda mışıl mışıl uyuyan yarim,babannesiyle şefkat dolu bir oyuna tutuşan miniğim ve en nihayetinde huzur dolu bir kalple ben ...
Çok oldu yazmayalı değil mi?...
Tembellik yapıyorum bu aralar...bekleyen ne çok tarif var oysa...neyse yayınlarım inşaallah sırayla...
Evet dostlar çok şükür bebeğim iyi,ben iyiyim,sevdiklerim iyi ve sevdiceğim evinde...

Bir hayli zaman evvel önce yapıp denediğim yalancı felafellerimi yayınlamak geldi bu akşam içimden.Yalancı diyorum çünkü;gerçeğinde hem bulgur,hem daha fazla nohut,hem de kişniş olur,bilirim.Ben bunları katmadan artan nohutumu değerlendirmek amacıyla yapıp kızartıvermiştim hemencecik,ve adına da yalancı felafel demiştim.Yapan,tadan varmı?benim tarifimi bilemem ama nasıl yapıldığını anlatıvereyim hemen....

Unu biraz fazla oldu benim lezzetimin şimdiden söyleyeyim.Öyle bu lezzeti yapıpta felalefel lezzetini aramak yok.çünkü öyle hissedilir derecede nohut lezzeti yok içinde.
Dedim ya işte!
yalancı felafel diye:))

Malzemeler:
  • 1 su bardağı haşlanmış nohut
  • 1adet küçük soğan
  • 1 yumurta
  • tuz
  • 1 çay kaşığı pul biber
  • 2 diş sarımsak
  • 1 çay kaşığı kimyon
  • 1 çay kaşığı kabartma tozu
  • 4-5 yemek kaşığı un
  • Kızartmak için sıvıyağ
Hazırlanması:
  1. Nohutu ve soğanı mutfak robotuna koyunuz. tuz, pulbiber, sarımsak ve kimyonu ekleyerek püre haline getirmeden ezilmelerini sağlayınız.
  2. Kabartma tozunu,yumurtayı ve 4 yemek kaşığı unu ekleyip karıştırınız. Elinize yapışmayan bir kıvama gelene kadar un eklemeye devam ediniz. Karışımı bir kaba alıp, üzerini kapatıp dolapta 15-20 dakika kadar bekleyiniz.
  3. Beklettikten sonra köfte harcından küçük parçalar koparıp yuvarlayınız ve sıvıyağ koyduğunuz yapışmayan bir tavada renkleri altınsarısı oluncaya kadar kızartınız.

Güzel bir hafta diliyorum;çalışan çalışmayan herkese,evinde yada işyerinde,ailesiyle yada gurbette olan herkese,herkese muhabbet dolu,sevgi dolu,dostluk-kardeşlik dolu güzel bir hafta diliyorum...
Yüreğinizden eksik olmasın şefkatiniz,sevginiz,
dudaklarınızdan eksik olmasın inşallah gülümsemeniz...
En kalb-i sevgilerimle

18 Aralık 2011 Pazar

2. Yaşgünü Pastamız...

 Selamlar herkese...
İnanılmaz yoğun günler hızla gelip geçiyor ve ben neler yaşıyorum neler...
Bakınsanıza 1 aralıkta çekilen bu görüntüleri bile yeni ekleme fırsatım oldu.
Neler yaşandı bir önceki posttan bu zamana kadar diye soracak olursanız;salı günü yaşadığım talihsiz olayla başlayayım anlatmaya.

Nöbet çıkışı eve gelip tam dinlenmeye geçeceğim bir sırada bebeğimin çantamdan aldığı bir hapı ağzından çıkarırken gördüm.O telaşla 114 zehirlenme hattını arayarak buscopanın bebekler üzerindeki etkisini öğrenmek istedim,aldığım bilgiyle olası bir durumla karşılaşmamak için bebeğimi alıp Sami Ulus Çocuk Hastanesine götürdüm.Bir şüpheyle götürdüğüm hastaneden 24 saat ayrılamadım.İsteğim dışında bebeğimin midesi yıkandı,karbon içirildi ve zorunlu 24 saat müşahade...

24 saatlik bir nöbetin ardından sandalye üzerinde geçirilen bir 24 saat daha.üstelik bebeğimin yok yere gözlerimin önünde ızdırap çekmesi de cabası...Üstelik bel fıtığımın en ağrılı dönemini yaşadığım bir günde..Üstelik babamız yurtdışındayken.kendimi nasıl hissettiğimi anlatamam bile...sadece yaşamak lazım bunu.Allahım kayınvalidem ve kayınpederimden razı olsun,biran yalnız bırakmadılar bizi.Birde hayırlı komşumuz Erhan abiler...Gerçekten Allahım herkese hayırlı komşu hayırlı aile nasip etsin diyorum.

Neyse zar zor geçirilen ikinci 24 saatin ardından eve gidip hastanenin mikroplarından arınıp temizlenme ve çamaşır yıkama işlemi.Ardından o günün akşamına gelecek olan sevgili anneanne ve dedem için kayınvalidemin yardımıyla yemek hazırlığım ve elbetteki günün akşamında AŞTİye gidip terminalden dedemlerin alınması.
Anlayacağınız neredeyse hiç dinlenmeden geçirilen 56 saat...

Neyse geldi geçti diyelim,dinlendim,tontonlarımı rahat ettirip yüzleri gülerek bugün uğurladım.İnanılmaz mutlu oldum onları ağırlamaktan.Bu ilk evime gelişleriydi.Canlarım benim,benim için onca yolu aşıp geldiler ve beni çooooook mutlu ettiler.şimdi yoldalar akşama varacaklar inşallah...

Bu arada elbette en büyük eksiğim sevdiceğim...Hala Hindistanda...Dubaiden sonra Hindistanda 15 gün kalacaklardı.Vuslata 7 gün kaldı:))
Allahım benim için esirgeyip korusun yarimi,dedikten sonra gelelim doğumgünümüze....

Bu sene bebeğime iki doğumgünü tertip ettik.İlki Malatyada anneannesi ve teyzelerinin düzenlediği doğumgünüydü.Buradan bir kez daha teşekkür ediyoruz anneannemize güzel doğumgünü kutlaması için.Ve aldığı cici cici kıyafetler,oyuncaklar için.
Halamızın Afganistandan gelmesi,küçük halamızın dedemizin yanımızda hazır bulunması güzel bir ikinci doğumgünü kutlaması için nedenler oluverdi.Küçük halamız ve babaannemiz balon ve süsleme işiyle ben de menü hazırlıklarıyla alakadar olunca ortaya böyle bir görüntü çıkıverdi.
Sonuç ise
Berkayı tek kelieyle mestetti.Hala" iiki dodunn bekkay" diye geziyor ortalıkta.Çok eğlendik gerçekten.
Allahım tekrarını yaşatsın,nice güzel yıllar nasip etsin yavruma...


Aile arasında kutlanan sıcak bir doğumgünü oldu.Menüdeki besmeçler ve lahana sarması babaannemizden,rus salatası küçük halamızdan,geriye kalanlar ise annesinin ellerinden....


Kuzucuğuma geçen sene ahtapotlu doğumgünü pastası hazırlamıştım.
Bu sene ise arabaları özellikle de şimşek mcqueen meraklısı olan miniğime kendi ellerimle hazırlamak istedim araba temalı doğumgünü pastasını.Tamamı şeker hamuruyla kaplı pastaları sağlıklı bulmadığımdan pastanın sadece süslemesinde şeker hamuru kullandım.

Pandispanyasının inceliklerine bu sayfamdan bakabilirsiniz.Ara kreması için bu sayfama tıklayabilirsiniz.Üzeri için 1 su bardağı soğuk kremşanti krem şanti katıp çırparak hazırladım...Pastanın kenarlarını süsledikten sonra Aydınlıkevlerdeki Koza Pastanesinden aldığım şeker hamuruyla araba ve diğer süslemeleri yaptım.
"İyiki doğdun" yazısına küçük halamız yardım etti.Derken son olarak hazır aldığım çikolata sosuyla üzerine berkay yazıp mumlarını takarak dolaba kaldırdım.
Tecrübe ettiğim bir husus;hazır çikolatayla yazdığınız yazının ne kadar ince yazarsanız yazın dağılıp yayıldığı.
Aslında incecik yazdığım yazı yayılarak bozuldu.Tecrübe etmiş oldum.Demekki bir dahaki sefere hazır çikolata sosuyla yazı yazmamak lazım...


Böylece kuzuğumun 2. yılı sağlıkla sıhhatle geride kalmış oldu...Rabbim nice sağlıklı günlerini göstersin inşallah...
Nice senelere kuzucuğum....

mintiden sevgiler

12 Aralık 2011 Pazartesi

Hünkar Beğendi


Hayırlı akşamlar diliyorum,
Yine nöbetteyim ve işyerimden yazıyorum.Böylece evde bebeğimden zaman çalmamış oluyorum.Eşim yine uzaklarda hem de bu kez 15 günlük bir iş seyahatinde.Önce Dubaiye gidip,oradan Hindistanın 3 farklı eyaletindeki ilaç firmalarının ARGE denetimlerini gerçekleştirecekler.Haydarabad ve Mumbai var güzergahlarında.Her zamanki gibi Hindistanın iğrenç baharat kokusundan rahatsız elbette.Sadece meyve ve salata tüketebiliyor o iğrenç ülkede.Şimdiden ülkemi çook özledim diyor, kıyamam hiç.Gerçekten cennet bir ülkede yaşıyoruz bunu bir kez daha dile getirmek istiyorum.

Eşime yaptığım bir akşam yemeğinin menüsünü tamamlıyordu hünkarların beğendiği bu lezzet.Ben dışarda yapılanla arasında hiç bir fark bulamadım sizlere de denemenizi tavsiye ediyorum.Dışarıda yapılan yemekler mutfaklarımızda yapılamayacak lezzetler değiller esasen,yeterki biz yapmak isteyelim değil mi?
Beğendisi için Malzemeler:
3 adet patlıcan
1 su bardağı süt
1y.k tereyağı
1-2 y.k sıvıyağ
yarım çay bardağı kaşar rendesi
tuz,karabiber
2 y.k un
tuz

Et için Malzemeler:

Terbiyesi için:
biberiye
1 adet kurusoğan
yarım çay bardağı süt

Eti pişirmek için:
300 gram dana eti
1 yemek kaşığı salça
1 küçük kurusoğan(isteğe göre minik bir sarımsak)
tuz,karabiber



Beğendi Sosunun Hazırlanışı:
1-Patlıcanları ocağın üzerinde közleyip kabuklarını soyunuz.Ve bir bıçak yardımıyla iyice eziniz.

2. Tencereye çok az miktardahi sıvıyağın içinde unu kavurunuz.Dilerseniz çok az miktarda tereyağı ekleyebilirsiniz,lakin ben çok ağır olmasını istemediğimden eklemedim.Kavurduğunuz un çok pembeleşmeden sütü yavaş yavaş ilave ederek tuzunu ekleyiniz.Kıvam kazanıncaya kadar karıştırmaya devam ediniz.

3-Sosun içine ezilmiş patlıcanları ekleyerek karıştırınız.Bu aşamada dilerseniz rendelenmiş kaşar peyniri de ilave edebilirsiniz

Etin Hazırlanışı:
1-Etin sert olabileceğinden şüphelendiğiniz durumda bir gün önceden marine etmenizi tavsiye ediyorum.Ben marine UZMAN TV deki marine yöntemini kullanıyorum.Bunun için bir gece önceden etin içine 1 çay bardağına yakın miktardaki sütü dökünüz.İçerisine bir dal taze biberiye ve küçük bir adet kurusoğanı doğrayarak(süt ve soğan içindeki asitler etin içindeki sinirlerin yumuşamasını sağlayacaktır) iyice bastırıp ağzını streçfilmle sarıp buzdolabınızda bir gece bekletebilirsiniz.Etinizin lokum gibi yumuşacık ve daha leziz olacağını göreceksiniz.

2-Etiniz suyunu salıp tekrar çekinceye kadar önce yüksek ısıda 5 dakika,kısık ateşte ise 45 dakika pişiriniz.Bu süre zarfında saldığı suyu tekrar çekecek ve kendi yağında kavrulmaya başlayacaktır.İçine ince kıyılmış soğanları atarak kavurunuz.Salçasını ve tuzunu ilave ederek iyice kavurduktan sonra çok az sıcak su ilavesiyle kıvam kazandırınız.

***Beğendiyi servis yapacağınız tabağa aldıktan sonra,üzerine pişirdiğiniz etleri yerleştiriniz.Ve arzu ettiğiniz şekilde süsleyerek servis yapınız.
AFİYET OLSUN...

8 Aralık 2011 Perşembe

zeytinyağlı brokoli




İşte size miniğimin sevdiği tek sebze...
Brokoli...
Normalde sebze ve meyvelerle pek arası yok,ama iş brokoli yemeye gelince inanılmaz mutlu oluyor işte.
Ben buna da şükür diyorum ve elimden geldiğince mutlu olabileceği aralıklarla yapıp yedirmeye gayret gösteriyorum...


Malzemeler:
2 adet ortaboy patates
brokoli(arzu ettiğiniz mktarda
2-3 y.k. sıvıyağ
1 adet kurusoğan
1 y.k.salça
tuz
Hazırlanışı:
 1-Kurusoğanı küçük doğrayıp sıvıyağda pembeleştiriniz.Üzerine salçayı ilave edip kavurunuz.Küp küp doğradığınız patatesleri ilave ederek salçayla birlikte bir kaç kez karıştırıp üzerini örtecek miktarda sıcak su ilave ediniz.

2-Brokoliler çabuk pişeceğinden patatesler hafif yumuşamaya başladığında ilave ediniz.Tuz ve isteğe göre çok az pulbiber ilavesiyle brokoliler pişip yumşayıncaya kadar pişiriniz.Patatesler suyu çok çekerse sıcak su ilave edebilirsiniz.
AFİYET OLSUN...

3 Aralık 2011 Cumartesi

Miniğim 2 Yaşında...(1 Aralık 02:50)

 1 Aralık  2009 02:50
bebeğimin doğumgününe ithafen :)
 Annesinin küçük sevgilisi,
nasıl da akıp geçiyor zaman,nasıl da büyüyorsun gözlerimin önünde.
Kıyamadığım,bir damlacık gözyaşına bile dayanamadığım miniğim,bugün seni kollarıma alışımın 2.yıldönümü.
Bebeğim;her anne bebeğini sever elbet,ama benim sana olan aşkım bambaşka.Rabbim esirgesin seni ve tüm annelerin yavrularını küçüğüm,sen benim nadide çiçeğimsin.
Bugün;her istediğini kelimelerinle dile getirebilen,isteklerinin başına "nütfenn anne nütfeeen"eklemeyi ihmal etmeyen büyümüşte küçülmüş sevimli bir yumurcaksın.Kollarıma aldığımda savunmasız,korunmasız,o titrek miniğimin yerinde bugün;ne istediğini bilen,özgüveni fazlasıyla yerinde yakışıklı oğlum var işte.

Sen şanslı bebekler arasındasın küçüğüm.
Seni inanılmaz seven bir anne ve babanın ilk evladısın.Sana aşık anneanne ve babaanneye ve iki sevgi dolu dedeye sahipsin.Halaların peşinde pervane zaten.Bizim tek kaygımız sana güzel bir gelecek hazırlayabilmek,ve seni sevgi dolu bir ortamda,yetiştirebilmek.
Minik oğlum,sen annenin dualarının vazgeçilmezi,rüyalarının baş kahramanısın.

Seninle anneliği tatmış olmaktan mutluyum oğlum.
Anneliğin her anına seninle varmış olmaktan,anneliğin en zorlu yanlarını sevginle yenmiş olmaktan mutluyum.Senin annen olmaktan mutluyum.
İyi ki gelmişsin hayatımıza,iyi ki göndermiş seni bize,Yaradan Mevlam...
Diliyorum;güzel bir ömrün olur oğlum.
Diliyorum;üzüntülerin önemsenmeyecek kadar az,sevinç mutluluk ve başarıların her daim çok çok olur.
Diliyorum;aklı başında,karekteri düzgün,özgüveni yerinde,ne istediğini bilen,dilinden duası yüreğinden Allah-Peygamber sevgisi eksik olmayan,ilim öğrenmeye aç,yüreği şefkat ve merhamet dolu olan,komşusu açken kendisi tok yatamayacak kadar yardımsever,bir karış toprağından canı pahasına dahi vazgeçmeyecek kadar vatansever,yedirip içirip yatırmadan gönlünü hoş eylemeden misafirini uğurlamayacak kadar misafirperver,elinden kitabını eksik etmeyen,okumaktan,öğrenmekten hiiç vazgeçmeyen,gözü gönlü tok,dostluğu arkaşdaşlığı muhabbeti seven,güler yüzlü,iyi huylu,tatlı dilli ve hayırlı bir insan olursun bebeğim...
Rabbim tahtını da,bahtını da güzel kılsın inşaAllah...

24.ayında çok net konuşabiliyor,isteklerini dile getirebiliyor,renklerden mavi sarı kırmızı yeşil pembe ve siyahı tanıyabiliyor,üçgen,daire ve kareyi birbirlerinden ayırabiliyorsun.1'den 10'a kadar sayabiliyor,peppenin "canım annem" şarkısını bir cümle halinde melodisiyle mırıldanabiliyorsun.Anneannende kutladığımız doğumgünün ardından "ikkii doduuun bekaaay" diye kendine kendine söylenip duruyorsun.Babaannenin tüm emeklerine ve tüm sevgisine rağmen dedene sevgi gösterilerinden vazgeçmiyorsun:)

Hala çıkmayan 6 tane dişin var oğlum.Alt köpek dişlerini ve ikinci azılarını çıkarmadın.Günde 2 su bardağı süt içmeni sağlamaya çalışıyoruz mümkün olduğunca.Sebzelerle ve meyvelerle aran pek iyi sayılmaz ancak brokoliyi ricasız minnetsiz tüketiyorsun.Yemeklerde çok sıkıntı yaşatıyor olmasan da çok yemek yiyen bir çocuk değilsin.Bak çocuk diyorum artık sana...
Çocuk,delikanlı yada yaşlı...Yaşının,yaşantının hangi aşamasında olursan ol sen benim hep bebeğim kalacaksın.Doğum günün kutlu yeni yaşın hayırlı uğurlu olsun miniğim...
İYİ Kİ DOĞMUŞ,İYİ Kİ BENİM BEBEĞİM OLMUŞSUN...

NİCE MUTLU YAŞLARA...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...