9 Ekim 2011 Pazar

Saklı Cennet Dalyan...

Selamlar herkese,
Gezi notlarıma fırsat buldukça devam etmeyi düşünüyorum.Dedim ya!biz bu yaz tatile değil de Akdeniz turuna çıktık adeta.Canım memleketimin her köşesi ayrı bir cennettir eminim.
Lakin bunca cennet köşe arasında Dalyan'ı da görün derim.Ben böylesine sakin,böylesine dinlendirici bir yer daha görmedim.
Havasında ne var bilinmez, gidince kendiniz de göreceksiniz,insan gayriihtiyari sakin ve dingin bir havaya bürünüyor.Tüm telaşlardan,tüm koşuşturmacalardan arınıyor adeta.
 

Eğer kafa dinlemek,tabiatın en bakir haline şahit olmak,aynı zamanda da eğlenmek,gezmek,muhteşem bir kumsalda doyasıya denize girmek istiyorsanız Dalyan'dan başka bir yere gitmeyin derim.
Küçüçük,şirin mi şirin bir yer.
Sanki ilk siz keşfetmişsiniz de bu cennetten kimse haberdar değilmiş gibi bir his uyandırıyor insanda.
Dinginliği insanın ruhunun dinlemesini,kendiyle başbaşa kalmasını sağlıyor.
Aslında bunları buraya yazmayı bile kıskandım ilk zamanlar.
Böylesine bakir bir cenneti kimse bilmesin,kimsecikler gitmesin istedim:)))Sanki ben bahsetmezsem,benim bakir cennetimden kimse haberdar olmayacak:))peh!!!.Ama diğer turizm yerlerinde olduğu gibi turistlerin ayak basmadığı yer kalmamasından korkuyor insan.Şaka biyana,Allahın lütfu bu doğa harikası güzellikten,sizlere bahsetmemek,bencillikten öteye gitmezdi sanırım.
Eğer imkanınız varsa bu saklıcenneti,varın kendiniz görün derim.

Ama şimdiden söyleleyeyim;öyle dolup taşan turistler,sabaha kadar avaz avaz çalan barlar,lüks lüks oteller bulamazsınız Dalyan da.Butik oteller,oda kahvaltı veren küçük lakin inanılmaz sıcakkanlı akdeniz insanlarının işlettiği,şirin aile işletmeleri karşılar sizi.
Sabah kahvaltısını otelin işletmecisi olan,şeker akdeniz kadınlarının neşeli sesleri,hoş sohbetleri eşliğinde yaparsınız.Açık büfe kahvaltınızda yok yok diyemem belki,ama inanın canınız ne isterse söylersiniz,karşılıksız anında yapılıp sunulur önünüze.Düşünün bir kere;biz ertesi sabah ödedik "eh!alın artık ücretinizi rica ederiz" diye diye."Sorun değil keyfinize bakın ne acelemiz var "şeklinde yaklaşıyor insanlar.
Başka yerlerdeki gibi parayı ödemeden anahtarı vermemezlik etmiyorlar yani...
 

Yolumuz kesinlikle bir kere daha düşsün istiyorum Dalyan'a.Ancak bu seferki gibi iki gün kalmak yerine bir hafta kalıp ruhumu dinlendirmek,ailemle tabiatın kucağında başbaşa olmanın tadına varmak istiyorum nasipse.Gerçekten görülmeye değer bir yer.Üstelik canınızın sıkılmasına mahal vermeyecek kadar da eğlenme imkanına sahipsiniz çeşitli tekne turlarıyla.
Sezonununda giderseniz;birçok tekne turu alternatifiniz var hemen söyleyeyim.
Akımda kalan tekne turları;
Oniki adalar turu:Bu turda;akşama kadar tekneyle,o civardaki ünlü 12 adaların yaklaşık 6-7 tanesine götürüyorlarmış sizi.Adalarda bol bol yüzme molası verip,yemeğinizi de verdiğiniz tekne tur ücretine dahil ediyorsunuz.Yanılabilirim ama sanırım 70-80 lira ödüyorsunuz bu tur için.

Mehtap turu:Kadehler eşliğinde mehtabı seyretmek isteyenler için ideal olan bu tura vakti zamanında sadece mehtaplı gecelerde çıkılırmış.lakin sezonunda hergece katılabiliyormuşsunuz.Biz çıkmadık,eylül ayında pek sıcak bir gece olmayacağı için:))Bu turda köyceğiz gölü civarında ızgaraları yakıp mangal keyfi yapıyor,ilerleyen saatlerde yakılan kocaman ateşlerin çevresinde keyifli bir gece yaşıyormuşsunuz sevdiğinizle...

Caretta Caretta Turu:Sanırım ağustos ayı Carettaların yumurtalarını kumsalın sıcak kumlarına bırakma zamanıymış.Bu nedenle yine temmuz ağustos gibi anne Carettaların bu güzel anına şahit olmak adına düzenlenen bir turmuş.Biz malesef bu kocaman sevimli yaratıkları göremedik:((İki kolunuzu yanlara açın.İşte bu büyüklükte kaplumbağalar görme imkanı,hatta şapka takma,onlara dokunma imkanı bile bulabiliyormuşsunuz.Kaptanımızın anlattığına göre beslemek amacıyla olyata takılan ekmek,yumurtlama mevsimi olmasa bile onları kıyıya çıkartmaya yetiyormuş sanırım.Hatta bizim katıldığımız tekne turundaki arkadaşlar İztuzu Plajında görmüşler kaplumbağaları ancak dediğim gibi biz görmedik.
 NEDEN Mİ?
Çünkü;biz o ara,koca denize düşen gözlüğümüzü arama telaşındaydık.Yine mi gözlük kaybettin minti??Denizde gözlük bulabileceğini mi sanıyorsun minti?gibi sorular sorabilirsiniz bana.Ben de hemen evet diyebilirim bu sorularınıza.Bu defa eşimdi kaybeden.Dalganın arkadan çarpmasıyla düşüverdi sanırım gözlük.Sonradan farkettik ve başladık denizde gözlük aramaya:))))
Merak etmeyin,buradaki deniz,plaj bambaşka.
25-30 metre açılsanız bile deniz koltukaltı hiznızda.
Ve su berrak.
Dibinde ise bir tane dahi taş bulamazsınız.
İşte bu nedenle bu muhteşem sahilde kaybettiğimiz gözlüğü kısa sürede buluvedik(çok şükür).Ama bu arada arkadaşların kaplumbağa eğlencesini de kaçırmış olduk.Olsun bir başka sefere gelme nedenimiz olur:))
Ve hazır konu açılmışken bu güzel plajdan bahsetmek istiyorum.8 günlük gezimizde Konyaaltı plajı,Olimpos,Phaselis,Kaş,Side plajı da dahil olmak üzere ben böylesine güzel bir kuma sahip plaj görmedim.Bir tane taş bulamazsınız inanın bana ve incecik bir kum.Üstelik denizin 25-30 metre ilerisinde dahi dibinde tek bir taş yok.yumuşacık kumla kaplı bir deniz...25 metre ilerde dahi denizin dibini ve ayaklarınıza dokunan minicik balıkları görebiliyorsunuz.
 
Biz iki saat kadar yüzme imkanı bulduk.Ardından teknemizle çamur banyosuna doğru yola koyulduk.Doyamadık,ama burayı keşfetmiş olmanın mutluluğuyla,biriktirdiğimiz tatlı anılarla, güzel saatlar eşliğinde gönlümüzce geçirdiğimiz güzel İztuzu plajına bir daha ki gelişimizde daha uzun kalacağımıza dair sözler vererek vedalaştıktan sonra, zor da olsa ayrıldık...:))
(BEKLE BİZİ İZTUZU...BİR BAŞKA BAHARA...)

Doğa harikası olan İztuzu plajının uzunluğu öğrendiğim kadarıyla 6 km civarındaymış.
Tatlı suyla tuzlu suyun birleştiği bir yerde incecik,altınsarısı kumu ve kristal berraklığındaki suyuyla bu plaj gerçekten harika.Yazın gece plajda kalmak yasakmış,carettaların yumutlama dönemine rastladığı için.Yine yazın şemsiye saplamak yada çocukların çukur kazması falan da yasakmış sanırım.Böylesine itina gösterilmesi çok güzel gerçekten.Bu plajı gördüğünüzde caretta carettaların yumurtalama için neden burayı tercih ettiklerini tahmin edeceksiniz:))


Çamur banyosuna gitmeden önce kralmezarlarının resmini çekmek üzere minik bir mola verdi kaptanımız 
Biz de bu ustalık abidesi kalıntılara doya doya bakma ve fotoğraf çekme fırsatı bulduk.Ve bu arada da kaptanımızdan kralmezarları ile ilgili toplu bilgiler edindik. 
Ardından şahane bir ada restourantta  açık büfe yemek yeme imkanı bulduk.


Kaptanımızın anlatığına göre kral mezarları M.Ö 4. yy dan beri ayakta.Arkeolokların açıklamalarına göre tamamı Kaunoslulara ait tapınak cepheli bu özel mezarlar o dönemdeki zenginliğin bir göstergesi.Mezarların en gösterişlileri krallara aitmiş.Lakin görünen küçük mezarlar halktan kişilere yapılan mezarlarmış.Mezarlar yukarıdan ip sarkıtıp ,sallanmak suretiyle yapılırmış ve herbirinin üzerinde o dönemin kralına ait özellikler resimlerle kazılıymış.Tam olarak bilmiyorum ama sanırım son dönemlerinde Kaunos'lular Lykyalıların istilasına uğradıklarından bazı mezarlar tamamlanamamış.Yine Kaunuslular için çoğunun sıtmadan öldüğü bilgisini de iliştiriverdi kaptanımız bu minik fotoğraf molasında:))
 
Kral mezarları her açıdan ayrı güzel,günün her saati başka görünüyor insana.Ve bu bu görkemli mezarlardaki,güneş ışınlarının dansını izlenmek şahane bir duygu..

Dalyan'a gidipte çamur banyosu yapmadan gelmek olmaz...
Biz de bu keyfi yaşayalım istedik ve yemek molası sonrası doğru çamur banyosuna....

Tekne turlarından bahsettim.Bir de hemen hergün yapılan günlük tekne turu var Dalyan'da ki biz de bu tura katıldık.Sabah 10 dan akşam 17 ye kadar teknedesiniz.Üstelik yemek dahil tekne turu ücreti için sadece 25 tl ödüyorsunuz.Çamur banyosu için ekstra giriş ücreti 5 tl meraklıları için belirtip bilgilendirmek istedim.Ama unutamayacağınız bir gün geçiriyorsunuz. Bizim turun güzergahı şöyleydi;
İlk olarak Kaya mezarları manzarası,ardından İztuzu Plajında 2 saatlik mola,Adada açık büfe yemek,ardından 1 saatlik çamur banyosu,sonra köyceğiz gölü turu,sonra isteyenler için 1 saatlik Kaunos turu ve Dalyan merkeze dönüşle turunuzu tamamlamış oluyorsunuz.Biz turdaki her ayrıntıya katıldık ve gerçekten günün sonunda yorulmuş lakin inanılmaz bir gün yaşamış ve çok gezip çok eğlenerek geri dönmüş olduk.

Çamur banyosu inanılmaz keyifli...
Turistler şifa niyetine günde 2 kez geliyorlarmış bu şifalı çamur ve kükürtlü suya...Canım memleketimin nimetlerinden bizden daha fazla faydalanıyorlar vesselam:((
Eskiden daha fazla sayıdaki bu çamur yatakları şimdilerde saadece 4 kaynakta kalmış.Çamur banyosunun ardından güneşlenip kuruyan insanlar heykel görünümüne kavuşuyor.
Ardından duşunuzu alıp,temizlenip 178 cm derinliğindeki şifa havuzlarına giriyorsunuz.Ben bu daracık havuza doluşan insan gürühuyla,şifalı da olsa aynı suyu paylaşmak istemedim açıkçası:)))Bu noktada tercih sizin,şifa havuzu sizleri bekliyor Dalyan'da...
.Kükürtün yoğunluğundan dolayı yumurta gibi kokuyorsunuz çıkınca ayrıca.
Ama şifa mı?
Şifa:))

 Dalyan hem Akdeniz hem de Köyceğiz gölüyle bağlantısı bulunmasından dolayı ayrı bir öneme sahip.
Dalyan nehri üzerindeki kısa bir yolculuğun akabinde,Köyceğiz gölüne ulaşıyorsunuz.
Öyle her köşesini gezme fırsatınız olmuyor ama genel anlamda fikir sahbi oluyorsunuz.Gölün ortasındaki kocaman sazlıklardan gelen kuş seslerini dinleme fırsatı buluyorsunuz
Eğer hava koşulları müsait olsaydı gölde de yüzme molası verilecekti.
Ancak biz yüzme molası vermeden sadece tekne turu yapıp manzaranın tadına varıp Kaunos kalıntılarının yolunu tuttuk...
DALYAN...
Havası,suyu,muhteşem dinginliği,görsel zenginliği,
bakir tabiatı,çamur banyosu,şahane plaj keyfiyle,kumuyla,tarihi kalıntılarıyla,diğer turistik yerlere oranla daha uygun konaklama imkanlarıyla
huzuru arayanların yeri...


Biz inanılmaz güzel 2 gün geçirdik...
Biriktirdiğimiz tatlı anılarla,
çektiğimiz 1000'i aşkın dijital fotomuz,elimizde şipşak Dalyan fotoğraflarıyla,
içimizde sıcacık huzur,yüzümüzdeki tatlı tebessümümüzle geri döndük.
Yolumuzun yeniden Dalyan'a düşmesi dileğiyle diyorum,
Minti'den sevgiler...

7 yorum:

DATLIM dedi ki...

Bu yaz bende ordaydım minti...dalyan çok güzel evet...bütün turlara katılmaya çalıştım sessiz ve sakin ama tek şikayetim fırsatçı restoran sahipleri turist yerine koyup 1 kase çorbayı 10 tlye satan zihniyet hakim ve maalesef turistleri türklerden üstün tutyolar esnaf pek hoşuma gitmedi açıkçası...fakat öğrendiğim kadarıyla esnafın çoğu dalyan dışından gelen girişimcilermiş...ama yinede beni üzdü biz kendi ülkemizi gezmek için turist kadar para harcamak zorunda mıyız????

neslinameblog.blogspot.com dedi ki...

Gercektende ama gercektende sakli kalmis bir cennetmis burasi. Kral mezarlari olagan üstü bir yapiya sahip gidip görmek nasip olur insallah. fotograflar cok güzel.

bırtutamkekik dedi ki...

minticiğimmm:))
canımmm benimmm:)
sennn benim köyümün dibine kadar geldinde bir kahve içimliği uğramadın mı şimdi kardeşine:)
amaa çokk güzel yerlerde tatil yapmışsın,çok mutlu oldum sizin adınıza:)
bir dahaki gelişinize bizim sularımızdan da bir yudum içmeniz dileği ile alevcim:)
gönül dolusu sevgilerimle....

özlem dedi ki...

arkadaşım ben geldim. nasılsın bebişin nasıl? bayağıdır görüşemedik koptuk birbirimizden çok özledim valla sizleri. bizde mersine taşındık daha tam işler bitmedi ama internet bağlanınca hemen dostlarımı ziyaret edeyim dedim. çok öpüyorum sevgiler.

Limon çiçekleri dedi ki...

Mintimmm,...Çoook güzel yerler gezmişsin canım benim ama bu kadar yakına gelipte bir uğramamak olurmu?Bir daha olmasın:)Canım,harika anlatmışsın,seninle gezdim ve gördüm sanki,teşekkür ediyorum paylaşımın için..Sevgilerimle..

Oglak Kizlari dedi ki...

Şimdi Alev, derhal söylüyorum. Bizim planımız 2013 te Dalyan a yerleşmek.

Kızımız da orada okula başlayacak inşallah.

Eh gelirsiniz artık. gerçi Bir tutam kekiğe uğramamışssınız ama :-)

Sevgiler
Datlım a ben de katılıyorum, sezonda bir tabak makarna 20 Tl ydi. şerefsizler.

Terbiyesiz anne Çiğdem

Handan dedi ki...

dalyanı ararken rastladım; aldım takibe.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...