23 Ekim 2014 Perşembe

Organik Yaşam




Bunalıp bıktığımız şehir yaşantısından kurtulup,kısa süreliğine de olsa organik yiyeceklerin olduğu bir yerde nefes almak şahane hissettiriyor gerçekten...Keşke yemyeşil bir yerde yaşasak.....

Bazen alıp başımızı gidesimiz geliyor Ankara'nın koşuşturmasından...Şöyle sakin bir deniz kenarında,yeşille mavinin kucaklaştığı,rüzgarında yüzümüzü yıkadığımız,güneşiyle aydınlandığımız şirin mi şirin bir yere işte...
Ama nerdeee???
Neyse,nasip diyorum...

Bu arada Ankara benim ikinci memleketim ve ennn sevdiğim şehir.Burada buldum ben yol arkadaşımı-gönül yoldaşımı,burada aldım kucağıma ben minik yavrumu...
"Elimin ekmeğe eriştiği yerdir Ankara"...Bana binbir mutluluk verdi bu şehir...
Veren şüphesiz ki Rabbim,ve ben bunun için binlerce kez şükretmekteyim..Bunlara eriştiğim yer olan Ankara'nın da gönlümdeki yeri ayrıdır biline :))) Bir zamanlar yabancıydım,yabancısıydım bu şehrin...Şimdilerde ise sıcacık yuvam...Ah bir de bu denli beton yığınlarıyla dolu olmasa...Azıcık nefes alabilsek keşke...


Anneanemlerin bahçesi vardır köyde.Ramazan Bayramında oraya gitmiş annemlerle zaman geçirmiştik...Kuraktır belki benim köyüm.Yeşili az,kıracı çoktur ama burcu burcu memleket kokar.Bu yaz Ramazanda bir kaçgün de olsa,oraların havasını çektik içimize...
Kurban bayramında ise eşimin memleketindeydik...Müstakil evleri seviyorum ben.Tıpkı anneannemlerin evi gibi kayınvalidemlerin de evi müstakil.Ve bir ayağımız bahçede hep.Hele sabah kahvaltısında serin serin o bahçe keyfi...Şahane...


Bunlar da evin önünde yetişen meyveler...Dalından üzüm elma biber domates koparmanın keyfi harika...Bu arada bu yıl üzüm pekmezimizi eşimin babaannesi verdi sağolsun..Kendileri yapıyorlar,en doğalından hem de...


 Vee turşuluklar da dalında :)))



Dondurucuya atılalmayı bekleyen fasulyeler de öyle...

Bİzim de evimizin önünde bir bahçemiz olsun ilerde...Sebzelerimiz meyvelerimiz olsun...Eşimin hayallerini gerçekleştireceği bir hobi atölyesi olsun müstakil evimizin hemen yanında...Ve benim organik yemek ve yiyecekleri insanlara sunacağım yerel bir işletmem...
Olsun da olsun işte...
Banane ben de istiyorum ...Daha başka hayallerim de var elbette....Hele bitsin de bi,şu İşletme Fakültesi...
Bakılır duruma inşaAllah...


Fazla acı olmayan tazecik biberleri kahvaltı esnasında dalından koparıp yemek şahane oluyor söyliyim...


Veee Zeliha yengemlerin yetiştirdiği altın çilek meyvesi...Onların bahçesi altın çileklerle dolu maşallah.Hoş bahçelerin de yok yok...
Aklınıza ne geliyorsa var bahçelerinde.Saksılar dolusu böğürtlenler altın çilekler yeşillikler sebzeler meyveler...
Daha da güzeli akrabalık bağlarının güçlü olması.Dışarı çıkıyosun bir amcaya uğra çay iç,öbürüne uğra meyve ye,babanneye uğra ekmek al,diğerine uğra muhabbet et yada internete gir...Orada herkes böyle..Akşam olur dışarda semaverde çaylar pişer muahbbetler edilir...Gelen misafire o an ne varsa evde hemen ikram edilir...Kimse kimseden malını esirgemez...Kiiii bu arada gelin olarak tüüümmm amcalar ve yengeler tarafından da sevilirim haniii.Hepsi çok tatlı ,ben de hepsini severim anneciğimden aldığım terbiye gereği hepsine hürmet ederim...


Ve ne zaman gitsem,elmaları toplayıp getirmeden gelmem.Sağolsunlar onlar "daha çok al derler" de kim getirecek dimi? Böyle işte...Bağa bahçeye sahip olmak,bağda bahçede dolaşmak çok güzel...Toprakla haşır neşir büyüyen bir çocuk olarak çocuğumun da ayağının toprağa değiyor olması,dalından kopararak bişeyler tüketiyor olması inanılmaz mutlu ediyor beni.
Benden şimdilik bu kadar...
Kalın sağlıcakla...
Mintiden sevgiler...

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...