28 Aralık 2014 Pazar

Yusuf Yüzlü Miniğim...


"Ahh çocukkkkkkk !! Canımın canıyla sohbete dalarken mescidin içinde, bilezik diye adlandırdığı tesbihleri kırmızı halının üzerinde dans ettiriyordu...Sohbetimizi bölüp, arkadaşımın yüzüne bakma eylemimi sonlandırıp koşma hızını ayarlayamayan gözlerim onunla buluştu .. Durduk bir süre .. Sadece baktık .. baktık .. baktık .. Yanına gittim..Bilezikleriyle oynadığı zamanki hızından olsa gerek, yüzüne bakmak nasip olmamıştı .. Bana bakmasını istedim anlık bir iç sesle .. Baktı .. Baktı .. Baktı .. Ahhhhhhh Yusuff... ahhhhh Yusufffff diye haykırdı bağrım.... Sarıldım, kokusunu üzerime sürdüm..Kitap okudum dinledi , mescidin içinde deliler gibi koştum onunla eğlendi, eğlendik... Avcunu açtı, dualar ettik .. kevser suresini okudu bana .. Nas, Subhaneke ... Ahhhh dedirtti ahhhh ... içimdeki erkek evlat isteme arzusunu doruklara çıkardı bu çocuk ... sonra annesi geldi yanımıza tebessüm ederek .. Çocukla oyunlara dalarken Ankara'da yaşadıklarını  Antalya'ya geldiklerini söyledi annesi.. Oradan bağladık sohbeti. .Yolcuyuz dedi .. Peki siz diye yöneltti soruyu .. Bizde yolcuyuz .../ Derin mi derin sohbet oracıkta filizlenmeye niyetliydi çoktan , tevafuk kardeşliğini yol esnasında yolcularla karşılaşan dolu mu dolu anneyle .. Ve ve ve o çocuk ... Arkadaşımla sohbete devam ederlerken evimden getirdiğim mandalinamı onunla paylaştım.. Sohbetin derinliğini bozmasın diye ... ona kalsa çocuk doğası gereği annesini hep soru yağmuruna tutacak, sohbetin tadına cımbız sokacaktı .. Ama tatlı cımbız.. Biz de mandalina oyunu oynadık meraklı sorularını avutaraktan .. yedi yedik .. Mandalina kabuğunun içine doldurdu çekirdekleri. Ankara'ya götürüp dikecekmiş... Neyse ....o kadarrrr çok anlatılacak şey yarattı ki bana .. Veda zamanı vurmuştu bu yolculara.. Ellerini kocaaaaaamaaan açıp sarıldı bana ... ama nasılll bir sarılma... Allahımmmmmmm... Kokusunu çektimm derin derin ... Son bakışı ve avcunun kenarından kopardığım öpücüğü yetti bana .... Şükür Allahımm... Binnn şükürr.." Ayşegül Güneş"



Diye yazıyordu sayfasında,güzel yüzlü Ayşegül'ümüz,oğlum hakkında...
...Antalya yolculuğunda tanıdık sevdik hemhal olduk kendisiyle...Daha 21 yaşında belki ama yüreği emin olun 21 bin yaşında...Böylesine genç bir yaşta bunca güzel huyu nasıl da toplayıvermiş kendisinde şaşıyorum.Ben 21imdeyken daha uçarıydım diyorum kendi kendime... 
Oğluma sayıyor da sayıyor güzel sözleri ardı ardına..."Maşallah algısı çok açık, maneviyatı yüksek bir çocuk diyor".
"İnşallah" diyorum.

İnşallah, haktan,Hakikatten,Hakkın yolundan hiiiç ayrılmaz diyorum...Elimizden geldiğince haramı helali,hakkı batılı,olmazı OLduranı,öğretmeye çalışıyoruz miniğimize.Biz, haram lokma geçirmeden kursağından büyütmeye çalışıyoruz..Helalden gelen AZ'ın ,haramdan gelecek ÇOK'tan çok daha kıymetli,çok daha bereketli olduğunu nakşetmeye çalışıyoruz benliğine...

Karanın aka karıştığı,helalin haramdan ayrılmakta zorlaştığı ahir zamanda doğru yoldan ayırmasın Yüce Mevlam inşallah küçüğümüzü...Vatanına milletine,anasına babasına,atasına dedesine hayırlı bir evlat olsun dileğim...Yolu Peygamber (sav)in yolu olsun...Herşeyden önce hayırlı bir kul olsun inşallah...

NOT:
Bir tevafuk neticesinde buluşup, hemhal olduğumuz Ayşegül ve Ebru'ya sevgilerimle...
Minty

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Yüreğinizden kopup gelen samimi ve içten paylaşımlarınız için teşekkürler.Bana da beklerim http://mutfakhazinem.blogspot.com.tr/

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...