bebeğime diş hediği yaptım...

Tüm minti dostlarına,gönülden ve en derin muhabbetlerimle...

ne tatlı güzellikler paylaşıyoruz birlikte değil mi?.heyecanları,mutlulukları,

acıyı,hüznü beraberce harmanlıyoruz gönüllerde.paylaştıkça hüzünlerimizi azaltıyor,sevinçlerimizi taçlandırıyoruz.

işte sevinçle geçen bir günümü daha paylaşıyorum sizlerle...

gönül gönüle,el ele daha güzel muhabbetlere .

***

daha evvelki postumun birinde bahsetmiştim bebeğime diş buğdayı yaptığımı.

evet bebeğimin 3.dişini çıkarttıktan sonra kaynattım diş buğdayını.daha rahat çıkarıversin tane tane dişleri sıralansın diye.

bizim oaralarda her çocuğa muhakkak yapılır,

hatta mümkünse ilk dişi göründüğünde kaynatılır diş buğdayı.babaannemler,anneannemler "hedik dökelim "derler.

**kimi yerlerde "diş hediği" kimi yerlerde "diş buğdayı" olarak bilinir.adı her ne olursa olsun amaç birdir.

amaç güzeldir.

**bebeğin tüm sevdikleri biraraya gelsin,güzel muhabbetler,sıcak sohbetler edilsin istenir.

bebeğin geleceği için hayırlı dualar dolaşsın gün boyu dillerde,mevlidler okunsun istenilir.

dularla,sevgi gösterileri ve 

minik hediyelerle güzel bir gün geçirsin istenilir diş çocuğu.

**dişinden dolayı huzursuzluklar yaşayan diş çocuğuna;kimbilir,belki de bir avuntu,bir eğlence niteliği taşır bu küçük merasim.

 

işte her neye sayılır bilinmez;amaç biraz da "adet yerini bulsun" inandığım şekliyle de,bebeğimin dişleri buğday gibi bir çırpıda olsun diye;ben de kaynatıverdim bebeğime diş buğdayını.

yalnız memleketimizden uzakta olduğumuzdan diş buğdayı partimize eşimiz akrabamız değilde hatırı sayılır sevgili komşularımız iştirak ettiler sağolsunlar.çok evvelden haber vermek istemedim özellikle,

hediye telaşesi yaşamasınlar diye.çünkü gerçekten bu güzel günümüzü 

onurlandırmaları yetiyordu bize bu gurbet elde.

bebeğim benim,sevgili oğlum

ilk dişini  11 eylülde

2. dişini 15-16 eylülde

3. dişini ise 5 ekimde 

çıkardı.ve ben bebeğime  11 ekimde kaynattım diş hediğini.

tüm hazırlıklarımı tamamladıktan sonra apar topar bebeğimi de yıkayıp zor da olsa hazırlanabildim.

eh nede olsa tek başına misafir ağırlamak pek zordur bileniniz vardır elbette.hele bir de bebeğiniz varsa:))sormayın en iyisi:))

ve komşularım tek tek geldiler sağolsunlar.hatta "gelemeyeceğim hastaneye gitmem gerek kusuruma bakma neolur"diyen nazmiye abla bile hastane randevusunu erteleyerek bizlere katıldı.

sohbetler muhabbetler edildi.dular okundu.

birlikte güzel bir gün geçirdik.çayları demleyip komşumun kızları Melis ve Filizle birlikte servis yaptık.servis tabağımdakiler herkesten tam not aldılar ve sıra minik oğluma diş buğdayını takdim etmeye geldi.

ortaya serilen bir örtünü üzerine oturttuk oğluşumu.önüne bir de tepsi indirdik.

içine kalem,kitap,kur'a-nı kerim,ayna,makas ve anatar koyduk.

bebeğimin ilk eline aldığı kur'an-ı kerim oldu çok şükür.dilerim bir ömür elinden hiç indirmez,onun öncülüğünde düzenlersin hayatını bebeğim.

daha sonra makas ve kalemi aldı sırasıyla.sonra bir süre hepsiyle oynamasına izin verdik.

gönlünce eğlendi miniğim.

akabinde;başının üzerinden bir avuç buğday serpiştirdik tabiki miniğim onları toplayıp ağzına götürme derdinde.tüm anlar kamerayla görüntüledikten sonra,canım komşularımın geç haber vermeme rağmen getirdiği cicişleri açmak vardı sırada.bebeğimin yeni cicileri oldu.(hangi ara gidip aldılar 2 ssat içinde anlayamadım hala.çabuklukları taktire şayan gerçekten.)güya baskın yapıp hemen çağırıvermiştim herkesi.

Sonrasında çaylar içilmaye,tatlı sohbetler edilmeye,bebeğimin yorulan gözleri uykuya teslim olduğunda da devam etti...mutlu bir gün geçirmiş,"bebeğime diş buğdayı yapmadım" uhdesi içimde kalmamıştı bu vesileyle.sonrasında bebeğimin başına serptiğimiz buğdaydan 32 tanesini bir ipe dizdim ve kuruttum.saklamayı düşünüyorum.:))

  

şimdi diş buğdayını nasıl yaptığımı anlatayım isterseniz

kullandığım malzemeler:

1,5 su bardağı buğday

1 su bardağı nohut

1 tatlı kaşığı tuz

süslemek için

yarım su bardağı fındık

 yarım su bardağı kuru üzüm

yarım su bardağı malatya gün kurusu kayısı çekirdeği

 2 yemek kaşığı pasta süsü

yada ne arzu ederseniz...,

yapılışı:

1-akşamdan buğdayı yıkayın ve genişçe bir tenceye koyup yaklaşık 10-15 dakika kadar kaynatın.ocağın altını kapatın.tencerenin kapağını kapatarak sıcaklığıyla şişmeye ıslanıp yumuşamaya bırakın.beraberinde nohutları da yıkayarak üzerini geçecek şekilde soğuk suyla ıslatın.

2-ertesi sabah buğday ve nohutun ıslanma sularını süzün ve düdüklü tencereye koyun.üzerini geçecek kadar su ve 1 tatlı kaşığı tuz ilavesiyle tamemen yumuşayana,buğdaylar açılana kadar kaynatın.

3-piştikten sonra suyunu süzün ve soğumaya bırakın.hiç su kalmamalı.daha sonra kaselere arzu ettiğiniz miktarlarda paylaştırın.

4-üzerine elinizde ne varsa,ne arzu ederseniz onunla süsleyebilirsiniz.ben malatya çekirdeği,kuru,üzüm fındık ve pasta süsü serperek servis ettim ki komşularım bayıldılar.hatta giderken tekrardan isteyip,unuttukları bu lezzeti diğer aile üyelerine de yedirmek istediler.afiyet şifa olsun helal olsun hepsine...

mintiden notlar:

*** eğer yanınızda yardım eden biri varsa muhakkak nohutların kabuklarını soyun(daha estetik görünüyor)ben soyamadım çünkü bebekli halimle hiç yardımcısız  başka lezzetler de hazırlamaya çalıştım misafirlerime.

 ***aslında hediğe en çok yakışan ve eski zamanlarda uygulanan şey çedene çerezini  kavurup hediğin üzerine serpmekmiş.ama ben aktara gitmeye zamanım olmadığımdan koymadım.

***dilerseniz üzerine fıstık,kuşüzümü yada nar da serperek servis yapabilirsiniz.hatta üzerine tuz yada şeker ilavesiyle yiyenler bile var.denemek isteyenler için belirteyim istedim.

ehh hedik gününde başka başka mamalar yapmadan olmaz değil mi...bakalım oğlumun diş günüde başka neler yapmışım..:)

bu cici pasta kendi imalatım değildi ama inanılmaz lezzetliydi.

içi bol kakao ve çikolata dışı krema ve frambuaz. kaplıydı.fındık süslemelerini de ben yaptım.elim işin içinde olmazsa olmuyor tabi:))

 

 ****

dedim ya bebekli ne kadar lezzet sunulabilirse diye:))pek bişey yapamadım açıkçası.

yaptığım ve ilk kez denediğim bir kurabiye var şimdi sırada

un kurabiyesinin lezzetini biliyorsunuz,peki ya kakaolu olanına ne dersiniz.  

...kakaolu un kurabiyesi...

bu cici reçeteyi ilerleyen zamanlarda paylaşacağım sizlerle nasip olursa

 un kurabiyesi tarifim için de tıklamak isterseniz...

 ****

yine daha evvel tarifini sizlerle paylaştığım minik milföy lezzetleri...komşularım lezzetini o kadar beğendi,şekline öyle hayran kaldılar ki,kağıt üzerinde anlattım ve anlattığım kağıdı gülay abla çantasına koydu."bu bende kalsın,ben eve gidinceye şeklini şemalini unuturum"dedi :))

ehh ben de çok mutlu oldum tabi...

milföy lezzetlerinin tarifine yeniden göz atmak isterseniz tıklayın lütfen...

**** 

hanımların katıldığı toplantıların vazgeçilmezidir patates salatası.ben de hanımların çayın yanında bu çok sevdiği lezzeti yapmak istedim.

bu salatada diğerinden farklı olarak kendi yaptığım kornişon turşularımdan kullandım ki,inanılmaz lezzetli oldu.

bence kornişon patates salatasına çooook yakışıyor...

patates salatamın tarifi de yakında gelecek.

****

elmalı rulo çöreklerim...

 bunu bir ablamın mutfağında görmüş ve bayılmıştım.

"ben de yapmalıyım" demiştim ki nasip çocuğumun diş buğdayınaymış.yine komşularımın hayran kaldığı ve sonrasın da da 3-4 gün bayıla bayıla  yediğim bir lezzet.

ilerleyen zamanlarda bu cici tarifte gelecek huzurlarınıza elbette.sadece birazcık bekleyin derim:)

****

ve ilk kez denediğim lezzetine doyamadığım,uğraştırıcı ama inanılmaz bir lezzet

su böreğim :)

bu cici reçete için de biraz bekleteceğim sizleri canlarım.öyle çok şey var ki sırada ne olur beni mazur görün olur mu...

şimdilik mintiden ve diş buğdayı günümüzden bu kadar...sevgiyle kalın